Aynı şirket, farklı dünyalar
Esnek yapılarda çalışan ekipler daha yüksek otonomi ve hız hissederken, geleneksel yapılarda kalan çalışanlar daha sınırlı karar alanlarına ve daha katı süreçlere tabi oluyor. Aynı şirket içinde farklı kariyer deneyimlerinin oluşması, kurum içi aidiyet ve ortak kültür algısını zayıflatıyor.
Küresel iş dünyasında 2025 itibarıyla öne çıkan temel eğilimlerden biri, şirketlerin tek tip organizasyon yapılarıyla yönetilememesi. Dijitalleşme, belirsizlik, yeni iş modelleri ve yetenek beklentileri, kurumları aynı anda hem merkezi kontrolü korumaya hem de esnek yapılar kurmaya zorluyor. Sonuçta birçok şirket, dışarıdan bakıldığında tek bir organizasyon gibi görünse de içeride birbirinden farklı çalışma biçimlerinin bir arada var olduğu bir yapıya dönüşmüş durumda. McKinsey, Gartner ve Deloitte’un organizasyon ve liderlik raporları, büyük ve orta ölçekli şirketlerde hibrit organizasyon modelinin artık geçici bir ara formdan ziyade kalıcı bir yapı haline geldiğini ortaya koyuyor. Ancak bu, çoğu zaman tasarlanmış bir bütünlükten çok yan yana duran ve birbirini zorlayan sistemler anlamına geliyor.
Küresel şirketlerin büyük bölümü aynı anda hem çevik ekipler hem de geleneksel hiyerarşik yapılarla çalışıyor. Bir yanda proje bazlı, çapraz fonksiyonel, hızlı karar alabilen birimler bulunurken diğer yanda merkezî bütçe, onay ve raporlama süreçlerine bağlı çekirdek organizasyonlar varlığını sürdürüyor. Bu durum özellikle dijital dönüşüm, inovasyon ve yeni ürün geliştirme alanlarında belirginleşiyor. Bu ikili yapı çalışan deneyiminde ciddi bir ayrışma yaratabiliyor. Esnek yapılarda........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin