menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Geçmişin mirası ve geleceğin keşfi

17 0
yesterday

Christopher Nolan’ın “Interstellar” fil­minde karakterlerin zamanı ve uzayı bükerek imkansızı başarmaya çalışmala­rını izlerken, aslında her birimizin kendi finansal galaksilerinde benzer bir müca­dele verdiğini düşünmeden edemiyorum. Zaman, piyasaların en acımasız koordi­natı olsa da 2025 yılını geride bırakırken elimizde kalan en büyük veri seti, insanlı­ğın finansal araçlarla kurduğu bu derin ve karmaşık ilişki oldu.

Tarih boyunca para­nın takas aracından dijital bir koda dönü­şümü, tıpkı filmlerdeki o solucan delikle­rinden geçmek gibi, bizi hep bilinmeyene ama daha hızlısına taşıdı. Sanayi Devri­mi’nin buharlı makineleri nasıl kas gücü­nü dönüştürdüyse, 2025’in yapay zekay­la harmanlanmış finansal ekosistemi de zihin gücümüzün sermaye üzerindeki ta­hakkümünü yeniden tanımladı.

Geride bıraktığımız 2025 yılı, küresel ekonominin adeta bir “dayanıklılık testi” gibiydi. Trump yönetiminin ikinci döne­mine girişiyle şekillenen ticaret savaşları ve gümrük tarifeleri, tedarik zincirlerini bir labirente çevirirken, finansın sadece rakamlardan ibaret olmadığını, jeopolitik bir satranç tahtası olduğunu bir kez da­ha anladık.

Enflasyonun gelişmiş ülke­lerde dizginlenmeye çalışıldığı, ancak ge­lişmekte olan piyasalarda hala bir hayalet gibi........

© Dünya