Roman yazarları yapay zekadan korkuyor

Dünya genelinde milyonlarca okuyucunun takip ettiği çağdaş İngiliz edebiyatının en güçlü gerilim yazarları arasında yer alan T.M. Logan ile Türk okurlarıyla buluşmak üzere geldiği İstanbul’da bir araya geldik.

Edebiyat dünyasını son 10 yıldır polisiye ve gerilim romanları kasıp kavuru­yor. Tüm dünyada en çok satan­lar arasında polisiye romanları başı çekerken, yazdığı polisiye ve gerilim romanlarıyla küresel fe­nomen haline gelen İngiliz Yazar T.M. Logan okurlarıyla buluşmak amacıyla İstanbul’a geldi.

T.M. Logan, Minoa Pera’da ger­çekleştirilen söyleşide yazarlık yolculuğunu, ilham kaynakları­nı ve karakterlerinin ardındaki psikolojik derinlikleri paylaştı. Logan’la, gazetecilikten tam za­manlı yazarlığa uzanan yolculu­ğunu konuştuk:

Gazetecilikten gerilim ya­zarlığına geçiş nasıl oldu?

Nottingham’da bir gazetede ça­lışırken eğitim ve üniversitelerle ilgili haberler yapıyordum. Daha sonra Londra'da Daily Mail gaze­tesinde bilim ve sağlık muhabiri olarak çalıştım. Ancak romancı olma hayalim her zaman vardı, bu küçük yaşlardan beri benim için bir tür idealdi. Ama otuzlu yaşları­mın ortasına geldiğimde, roman­cı olmayı hala denemediğimi fark ettim. “En azından denemezsem pişman olacağım” diye düşün­düm. Bu yüzden her gün, yarım sa­at, 45 dakika veya bir saat de olsa yazmaya karar verdim.

Günlük yazma rutininiz na­sıl?

Günde yaklaşık 1.000 kelime yazıyorum. Benim için bu, tam zamanlı bir iş gibi. Sabah saat 08.00’de yazmaya başlıyorum, ak­şama kadar devam ediyorum, bu­nu ofise gitmek gibi görüyorum.

Evde mi yazıyorsunuz?

Evimin dışında küçük bir kulü­bem var, orada yazıyorum. Yak­laşık üç metreye dört metre bü­yüklüğünde, kitaplarımla dolu, neredeyse küçük bir kış bahçesi gibi. Yaşadığımız yer Londra’nın kuzeyinde çok soğuk bir yer oldu­ğu için kulübenin içinde ısıtıcıyla ısınıyorum.

Kitaplarınızın neden en çok satanlar arasına girdiğini dü­şünüyorsunuz?

Okuyucunun bakış açısından bakarsak, ben kitaplarımın tema­larının oldukça evrensel........

© Dünya