Akdeniz’de hiçbir ülke sorunları tek başına çözemez

Akdeniz bugün bir yol ayrımında. Ya parçalanmış krizlerin yükünü taşıyan bir fay hattı olarak kalacak ya da ortak çıkarlar etrafında yeniden bağlanan bir işbirliği alanına dönüşecek. Türkiye’nin de üyesi olduğu Akdeniz Birliği’nin yeni stratejik vizyon belgesi, bölgedeki insanları, ülkeleri ve ekonomileri birbirine bağlamayı hedefliyor.

Türkiye’nin de aralarında bu­lunduğu 43 Akdeniz ülkesi­nin üyesi olduğu Akdeniz Birliği (UfM), Avrupa ve Akdeniz ülkele­ri arasında işbirliğinin temellerini atan Barselona Süreci’nin 30’un­cu yıldönümü vesilesiyle, “Daha Güçlü bir Euro-Akdeniz Ortaklığı için Birlikte” temasıyla birkaç haf­ta önce Barselona’da 10. Bölgesel Forumu’nu düzenledi.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politi­kası Yüksek Temsilcisi Kaja Kal­las ve AB Akdeniz Komiseri Dub­ravka Šuica’nın eş başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, İspan­ya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares ve UfM Genel Sekreteri Nasser Kamel de katıldı. Akdeniz Birliği’nin yeni vizyon belgesinin açıklandığı forumda, Akdeniz Bir­liği ile Avrupa Birliği arasında iş­birliğini artırmak ve diyaloğu güç­lendirmek amacını barındıran AB Akdeniz Paktı’nın lansmanı da ya­pıldı.

Peki Akdeniz Birliği’nin yeni vizyon belgesi ne içeriyor?

Bir kere Barselona Süreci’nin 30. yıldönümü, Akdeniz için sem­bolik bir takvim hatırlatıcısından çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu­gün Akdeniz havzası, iklim krizin­den jeopolitik kırılganlıklara, eko­nomik parçalanmadan sosyal ay­rışmaya kadar uzanan sorunlarla karşı karşıya. Ve bu sorunların or­tak bir özelliği var: Bu sorunların hiçbiri tek bir ülkenin, tek başına çözebileceği nitelikte değil.

Tam da bu nedenle Akdeniz Bir­liği, yalnızca geçmişi anmakla ye­tinmeyen; geleceği yeniden tanım­lamayı hedefleyen bir vizyon de­ğişikliğine gidiyor. Üye ülkelerin çağrısıyla şekillenen bu yeni viz­yon, UfM’yi bölgesel diyaloğun ötesine taşıyarak kolektif eylem üreten bir platforma dönüştürme iddiası taşıyor.

Bu dönüşümün merkezinde yer........

© Dünya