Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde, Avrupa Birliği’nin (AB) iklim hedeflerine karşı tutumlarıyla bilinen aşırı sağ partilerin başarı ile çıkmaları, AB’nin “yeşil dönüşümü” konusunu yeniden tartışılır hale getirdi.
Geçtiğimiz ay 27 AB ülkesinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden aşırı sağcı partilerin başarı ile çıkmaları, AB’nin “yeşil dönüşüm politikaları”nı yeniden tartışmaya açtı.
İklim değişikliği ve küresel ısınmanın merkezi Avrupa, her yıl bir önceki yıla göre sıcaklık rekorları kırıyor. Aşırı sıcakların yol açtığı sorunlarla boğuşan Avrupa’da mevsimler birbirine karışıyor. Aynı hafta içerisinde 15 derecelik ısı farkı, tarımdan gıdaya, çevre politikalarından ekonomiye her alanda etkisini gösteriyor.
Avrupa Çevre Ajansı (European Environment Agency - EEA), Avrupa’nın ekosistemini, enerji ve gıda güvenliğini, altyapısını, su kaynaklarını, finansal istikrarını ve halk sağlığını tehdit eden iklim değişikliğinin etkilerine karşı büyük ölçüde hazırlıksız olduğu konusunda endişeli.
Avrupa’da “Yeşiller” hareketinin başlamasının ardından 1990 yılında Kopenhag merkezinde EEA kuran AB, 2015 yılında imzalanan “Paris İklim Anlaşması”ndan sonra kendi yol haritasını belirledi. İklim değişikliğiyle mücadele, 2019 AP seçimlerinde Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Danimarka gibi birçok Avrupa ülkesinde seçimlerin en önemli gündem maddelerinden biri olarak ön plana çıktı.
Seçimlerden liberal ile “Yeşiller” oylarını önemli ölçüde artırdı. 2019 seçimlerinde Almanya’da “Grüne” partisi ilk kez sosyal demokrat parti SPD’yi geçerek en büyük ikinci parti oldu. Belçika’da “Groen - Ecolo,” Lüksemburg’da “Dei Greng,” Finlandiya’da “Yeşil Birliği” ve Portekiz’de “Doğa ve Hayvan Korumacı Parti” en iyi AP seçim sonuçlarını elde ettiler.
Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı, AP’nin 2014 seçimlerinde 12.1 milyon olan seçmen sayısını 2019 seçimlerinde 23.3 milyona çıkarttı.
Çevre sorunları ve iklim değişikliğiyle mücadele sadece “Yeşiller”in değil, aynı zamanda Avrupa’nın köklü partileri olan Hıristiyan demokrat, sosyal demokrat ve liberal partilerin de ana gündem maddelerinden biri oldu.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, göreve geldikten sonra “ilk 100 gün” değerlendirmesi yaptığı, 11 Aralık 2019 tarihinde düzenlediği basın toplantısında AB’nin........