2025 bitiminde tarihe düşülecek notlar

2025, tarihe not düşülecek gelişmelere sahne oldu. Ya­zılım sektöründe “hız” kavra­mının yanına kalın harflerle iki kelime eklendi: uyum ve da­yanıklılık. Hız hâlâ kıymetli; ama artık tek başına bir büyüme stratejisi değil. Küresel pazarda yazılım, bir ürün kategorisi ol­maktan çıkıp artık kritik altya­pı gibi değerlendirilmekte. Kri­tik altyapının da bir kural kita­bı, bir denetim dili ve bir güven standardı var.

Yazılım endüstrisi “sektör” olmanın ötesinde; güvenliğin, verinin, ticaretin ve kamu hiz­metlerinin omurgası oldu. Dola­yısıyla 2025’i yeni teknolojiler­den ziyade mevzuatla, pazarın beklentileriyle, kurumsal dö­nüşümle ve ihracatla birlikte okumak zorundayız.

2025, özellikle Avrupa’da “re­gülasyon konuşuyoruz” döne­minin bittiği, “regülasyonu uy­guluyoruz” döneminin başladığı yıl oldu. Bu çok kritik bir kırıl­ma. Çünkü uygulama başlayın­ca regülasyon; hukukçunun dos­yasından çıkar, ürün yöneticisi­nin yol haritasına girer, yazılım mimarisinin içine yerleşir, satış sözleşmesine madde olur.

AB, yapay zekâdan veriye, si­ber dayanıklılıktan finansal operasyonel dayanıklılığa uza­nan geniş bir hatta, dijital eko­nomiyi “güvenli ve hesap vere­bilir” hale getirmeyi hedefleyen çerçeveleri adım adım devre­ye aldı (AI Act: yapay zekâ sis­temleri için risk temelli düzen­leme, DORA: finansal sektörde dijital operasyonel dayanıklılık, Data Act: veri paylaşımı ve eri­şimi, CRA: dijital ürünlerde........

© Dünya