Bir faiz indiriminin anatomisi

Son dönemde hem enflasyon beklentilerinde, hem de or­ta-uzun vadede ekonomiyi den­gede tutarak enflasyonda düşü­şü sürdürecek reel faize ilişkin beklentilerde yükseliş gözleni­yor. Bu durum, TCMB’nin son fa­iz indiriminden sonra piyasa fa­izlerinin ya yükselmesine ya da indirimden etkilenmeden faz­la değişmemesine yol açmıştır.

Ekonomi açısından daha önemli olan piyasa faizlerini düşürmek için Merkez Bankasının faiz in­dirimleri tek başına yeterli olma­makta, enflasyonun düşeceğine dair ikna edici politikalar daha belirleyici olmaktadır.

Faiz, ekonomide tasarruf ile yatırımı dengeleyen temel fiyat olduğu için önem taşır. Fonların bugünden geleceğe aktarılma­sının maliyetini belirler; bu ne­denle büyüme, tüketim ve yatı­rım kararlarını doğrudan etkiler. Reel faiz, yani enflasyondan arın­dırılmış faiz ise ekonomik davra­nışları belirlemede en işlevsel göstergedir.

Reel faizin gelecekteki seviye­sine ilişkin beklentiler özellikle son faiz indirimi sonrasında be­lirgin şekilde yükselmiş görünü­yor. Bu eğilim, TCMB’nin aylık bazda düzenlediği Piyasa Katı­lımcıları Anketi’ndeki verilerden takip edilebiliyor.

TCMB bu ankette ağırlıklı ola­rak finans sektöründe çalışan ekonomistlere, gelecek 12 ve 24 aya ilişkin enflasyon ve politika faizi beklentilerini soruyor. No­minal faiz ile enflasyon arasında­ki fark hesaplandığında piyasa­nın reel faize yönelik beklentileri........

© Dünya