Aşağıya sarkmış meyveler bitti üst dallara uzanma vakti geldi

Geçtiğimiz yıl başlatı­lan ekonomik istikrar programı, önemli kazanım­lar sağlamış olmakla birlikte, bu kazanımlar görece düşük maliyetle ve beklenenden ol­dukça hızlı bir şekilde elde edildi.

Önümüzdeki dönem­de makroekonomik istikrarı sürdürmek için katlanılması gereken birim maliyetler ve gösterilmesi gereken çaba ar­tacak. Bu durum, hem toplu­mun hem de ekonomi yöneti­minin sabrının test edileceği bir sürece girdiğimizi çok net bir şekilde gösteriyor.

2019’da başlayan ve 2023 ortasına kadar farklı yoğun­luklarla uygulanan düşük fa­iz-istikrarlı döviz kuru po­litikasının sürdürülemez olduğu ortaya çıktı. Bu dö­nemde, özel sektörün döviz talebi kamu bilançosundan karşılanabildi. Buna bağlı olarak, kamunun toplam dö­viz riskinin Haziran 2023 itibariyle 330 milyar dolara ulaştığını hesaplamaktayım.

Bu riskin 205 milyar dolar­lık kısmı TCMB’de (KKM, vadeli döviz işlemleri dâhil) bulunmakta olup, geri kalan 125 milyar dolarlık döviz ris­ki ise ağırlıklı olarak Hazi­ne’nin döviz cinsinden borç­larından oluşuyor.

Haziran 2023 itibariyle 330 milyar dolar seviyesine ulaşan kamunun toplam dö­viz açık pozisyon riski, uy­gulanan istikrar programı­nın etkisiyle bu sene hazi­ran ayında 186 milyar dolara, temmuz ayında ise 165 milyar dolara indi.

Haziran ayı itiba­riyle açıklanan verilere göre, şirketlerin döviz açık pozis­yonu yıllık bazda 34 milyar dolar artarken, bireylerin dö­viz yatırımları (DTH, KKM, döviz cinsi menkul kıymet­ler) 65 milyar dolar geriledi, özel bankaların pozisyon........

© Dünya