Regüle ve ince husus: Rekabet hukuku ve tahkim |
Rekabet hukuku ile tahkim arasındaki ilişki, modern hukuk düzeninin en “ince ayarlı” alanlarından birini oluşturur. Bir tarafta piyasanın serbest ve adil işlemesini teminat altına almak isteyen, kamu yararı eksenli ve emredici normlara dayanan rekabet hukuku; diğer tarafta ise taraf iradesi, uzmanlık ve hız ilkeleri üzerine kurulu tahkim mekanizması yer alır. Uzun yıllar boyunca bu iki alanın yan yana gelmesi dahi kuşkuyla karşılanmış, rekabet hukukunun “kamu düzeni” karakteri tahkime karşı doğal bir bariyer olarak görülmüştür. Oysa küresel ticaretin hacmi büyüdükçe, sözleşme ilişkileri karmaşıklaştıkça ve rekabet ihlallerinin ekonomik etkileri daha teknik hale geldikçe, bu klasik ayrımın yetersiz kaldığı ortaya çıkmıştır. Nitekim Rekabet Kurumu’nun uzmanlık tezlerinde de vurgulandığı üzere, rekabet hukukunun yalnızca idari yaptırımlarla değil, özel hukuk araçlarıyla da etkin kılınması gerekmektedir.
Bugün artık mesele, rekabet hukukunun tahkime “kapalı” olup olmadığı değil; hangi rekabet uyuşmazlıklarının, hangi sınırlar içinde tahkime elverişli kabul edilebileceğidir. Tahkim, rekabet kurallarından kaçış yolu değil; aksine bu kuralların özel hukuk alanındaki tamamlayıcısı olarak düşünülmelidir. Tam da bu noktada, tahkime elverişlilik, kamu düzeni ve yargısal denetim kavramları iç içe geçmekte; hukukun regüle edici yönü ile esnek çözüm arayışı arasında hassas bir denge kurulması gerekmektedir.
Rekabet hukuku, doğrudan piyasa yapısını ve........