Made in Türkiye

Yurtdışına her çıktığımda eğer bir mağa­zaya girersem en çok yaptığım iştir, üre­tildiği ülkeye bakmak. Türk menşeli olduğu­nu gördüğümde de duyduğum mutluluğu tarif edemem. En çok tekstil ürünlerinde ve dış gi­yim de bu tür ürünlerle karşılaşıyor olsak da, görmediğimiz pek çok üründe de ülkemizin menşeinin yer aldığını bilmek mutluluk veri­ci. Ama çok daha fazlasının olduğunu düşün­düğümde de içimin buruklaştığını da söyle­meden edemeyeceğim.

Dünya son yıllarda büyük bir dönüşüm ya­şıyor. Tedarik zincirleri yeniden kuruluyor, ülkeler kendilerini yeniden konumlandırıyor ve küresel rekabet giderek artıyor. Bu çalkan­tılı ortamda artık yalnızca ürünün kalitesi değil, üretildiği ülkenin küresel imajı da tica­retin kaderini belirleyen kritik bir unsur ha­line geldi. İşte tam bu noktada “Made in Tür­kiye” ibaresi, Türkiye’nin global ekonomide­ki görünürlüğünü artırmak için önemli bir stratejik adım olarak karşımıza çıkıyor. Bu­gün Türkiye, üretim gücü, genç iş gücü, reka­betçi maliyetleri ve Avrupa’ya yakınlığı saye­sinde birçok uluslararası şirketin radarında. Ancak bu potansiyelin gerçek bir marka de­ğerine dönüşmesi için, “Made in Türkiye”nin salt bir menşe ibaresi olmanın ötesine geçe­rek bir kalite, güven ve sürdürülebilirlik sem­bolüne dönüşmesi gerekiyor.

“Made in Germany” nasıl mühendislik ka­litesiyle özdeşleşmişse, “Made in Italy” tasa­rım ve estetiğin nasıl simgesi olmayı başar­mışsa, Türkiye’nin de dünyaya anlatabilece­ği güçlü bir üretim hikâyesi var. Tekstil, hazır giyim, makine, ev elektroniği,........

© Dünya