İkiz dönüşümü stratejiye taşıyın

Türkiye’de şirketler sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümü hâlâ operasyonel bi­rer proje gibi ele alıyor. Karbon ayak izi öl­çümleri ve ERP güncellemeleri iş planla­rında birer madde olarak duruyor; fakat bu iki alanın stratejik etkisi çoğu yönetim ma­sasında konuşulmuyor. Oysa sürdürülebi­lirlik ile dijital dönüşüm; maliyet avantajı sağlamanın ötesinde, şirketin rekabet gü­cünü, marka değerini ve uzun vadeli var­lığını belirleyen stratejik bileşenler hâline geldi.

Şirketlerde sürdürülebilirlik çoğu za­man enerji verimliliği, atık yönetimi, ra­porlama ve sertifikasyon gibi teknik işle­re sıkışıyor. Dijital dönüşüm ise ERP yeni­lemeleri, otomasyon projeleri veya sensör uygulamalarına indirgeniyor. Bu yaklaşım, bugünü biraz daha verimli hâle getiriyor; fakat yarın için bir rekabet avantajı yarat­mıyor. Strateji, geleceği okuma ve şirketi o geleceğe göre konumlandırma sanatıdır. Operasyonel seviyede tutulan her konu, bu ufku daraltıyor.

Dünyanın en büyük yatırım fonlarının sürdürülebilir şirketlere sermaye aktar­dığı, tedarik zincirlerinin düşük karbon­lu oyuncuları tercih ettiği bir dönemdeyiz. Müşteriler........

© Dünya