Daralan sanayi, katılaşan enflasyon ve kasım umudu
Türkiye ekonomisinin nabzını tutan iki önemli gösterge—İmalat PMI ve TÜFE—Ekim ayında aynı tabloyu farklı dillerle anlattı: sanayi üretimi durgun, fiyat artışları ise hâlâ dirençli. Ancak yatırımcı cephesinde, tarihsel bir mevsimsellik yeniden gündeme geldi. Çünkü Borsa İstanbul son yedi yılda Kasım aylarını istisnasız pozitif kapattı.
İstanbul Sanayi Odası’nın her ay açıkladığı PMI verisi Ekim’de 46,5 seviyesine indi. Bu, son üç ayın en zayıf değeri. Üstelik endeks 19 aydır 50’nin altında, yani Türk imalat sanayi neredeyse iki yıldır daralma bölgesinde. Müşteri talebinin zayıflığı, yeni siparişlerin gerilemesi, üretimdeki düşüş ve istihdamda azalma artık kronikleşmiş durumda. Detaylara inildiğinde tablo daha da netleşiyor. Takip edilen 10 sektörün tamamında üretim yavaşladı; bu, son dört ayın en olumsuz sonucu. Gıda dışındaki tüm alt sektörler daralma bölgesinde. En sert düşüş, kara ve deniz taşıtları ile ağaç-kâğıt ürünlerinde. Tekstil ihracatında da kayda değer bir yavaşlama gözleniyor. Emek yoğun sektörlerin artık düşük maliyet avantajını kaybettikleri açık. Türk Lirası’nın değer kaybı girdi maliyetlerini artırıyor; buna karşın firmalar fiyat artışlarını talep yetersizliği nedeniyle tam olarak yansıtamıyor. PMI raporundaki en çarpıcı detaylardan biri, girdi maliyetlerinin tüm sektörlerde keskin şekilde yükselmesine rağmen fiyat artışlarının ivme kaybetmemesi. Yani sanayi hem maliyet baskısı altında, hem de talep daralmasıyla sıkışmış durumda. Bu, klasik bir stagflasyon sinyali.
TÜİK’in........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein