Sürdürülebilirlik toplumsal rıza meselesi
Bugün sürdürülebilirlik adına konuşulanların büyük bölümü, toplumun gündelik hayatına temas etmiyor. Hatta çoğu zaman tam tersine, hayatı zorlaştıran bir dizi kararın süslü gerekçesi hâline geliyor. Enerji maliyetleri artıyor, şehirler dönüşüyor, demografik yapı hızla değişiyor, kamu hizmetleri zorlanıyor; ama bütün bu süreçlerin neden gerekli olduğu, kime ne kazandırdığı ve bedelinin kim tarafından ödendiği açıkça konuşulmuyor.
Burada durup sormak gerekiyor: Toplumun rızasını üretmeden hangi dönüşüm gerçekleşebilir?
Sürdürülebilirlik, teknik bir planlama meselesi değil. Aynı zamanda siyasal, sosyal ve yönetsel bir denge meselesi. Bir karar, uzun vadeli olabilir; ama eğer geniş kesimler açısından adil, anlaşılır ve makul değilse, o kararın ömrü teknik hesaplardan çok daha kısa olur. Çünkü sürdürülebilirlik, yalnızca kaynakların değil, toplumsal sabrın da yönetilmesini gerektirir.
Türkiye’de ise tam tersi bir tablo var. Kararlar alınıyor, ardından bu kararların iletişimi yapılıyor. Yani önce sonuç, sonra gerekçe üretiliyor. Bu yaklaşım sürdürülebilirlik değil, olsa olsa idare edilebilirlik olabilir. Kısa vadede sistem yürür gibi görünür; ama orta vadede çatlaklar büyür, itirazlar artar, toplumsal bağ........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin