Sistemi değil pipetini değiştir |
Dünya yanıyor, kutuplar eriyor, su kaynakları tükeniyor… Ve bize ne deniyor?
“Plastik pipet kullanma.”
Birleşmiş Milletler’in yirmi yıldır sürdürdüğü Sürdürülebilir Kalkınma için Eğitim (ESD) kampanyası tam da bu mantığın ürünü: Küresel krizin çözümünü, bireyin alışveriş sepetine sığdırmak. Küresel eğitim sistemlerinde çocuklara hiçbir zaman “Dünyayı nasıl değiştireceksin?” sorusu sorulmadı. Ama artık sık sık şu soruyla karşılaşıyorlar: “Alışverişini nasıl yapacaksın?”
Küresel ısınmayı, karbon salımını, ormansızlaşmayı; yani sistemik meseleleri konuşmak yorucu, riskli ve politik. O yüzden meseleyi basitleştirdik: Kurtuluş, geri dönüşüm kutusunun içinde. Küresel üretim ağları, enerji tekelleri, finansal bağımlılıklar yerli yerinde duruyor; ama müfredatta “daha az tüket, daha çok geri dönüştür” yazıyor. Bu pedagojinin adı: “iyi niyetli yanılsama.” Sonuçta kimse “sistem değişsin” demiyor; herkes “alışkanlıklarımız değişsin” diyor. Çünkü sistem, alışkanlık değişimini sever, kendisini sorgulayanı değil.
Araştırmacı Kathryn Wheeler, BM’nin bu eğitim modelini şöyle tarif ediyor “Tüketiciyi ahlaki bir özneye indirger.” Yani vatandaş değil, müşteri; politika değil, tercih; iktidar değil, davranış.........