Radarın altından zirvelerin üzerinden: Gıda enflasyonunda arızi ve yapısal fiyat katmanları |
“Bende bu cehennem gibi yürek olmasa Ferhat’ın dağları delen sabrı olmasa Bir de cana can katan o sevdan olmasa Ah, bu çile çekilmez.” Erol Evgin
3 Mart tarihli “Sabırlı Koşucu” başlıklı yazımızda dez-enflasyon sürecinin meşakkatlerini ele almıştık. Ardından 18 Ağustos günü “Santim Santim” ile yıllara yayılmış tek hane yolculuğunu değerlendirip hayat pahalılığı – enflasyon ayrımını irdelemiştik. Geçtiğimiz hafta ise Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hayat pahalılığı sorununun çözümü için tek haneli enflasyon hedefine sabırla ulaşılacağını vurguladı.
Eylül ayı tarımsal girdi maliyetlerinin (Tarım-GFE) açıklanmasıyla gıda değer zincirinin yapısı iki katmanda okunuyor:
* Yapısal fiyatlar,
* Arızi şoklar.
Ekim ayı tarla çıkış fiyatları (Tarım-ÜFE) ile değerlendirildiğinde gıda fiyatlarını ürün bazında değil, maruz kaldıkları fiyat şokunun doğası üzerinden okumak daha isabetli, zira aynı tarımsal maliyet yapısı altında meyve W artarken protein grubu 2’de kalıyor.
Tarım girdi maliyetleri 4 seviyesinde istikrarlı seyrederken tarla çıkış fiyatları E oranında. Aradaki fark, zirai don ve kuraklık etkisinin yansıması. Zira tüketici fiyatları (TÜFE) sepetinde gıda enflasyonu 4 oranında.
Tarım girdisi yapısal fiyatlara bağlı şekillenirken tarla çıkış fiyatları rekolteye yani;
* Bir yandan meteorolojik koşullara,
* Diğer yandan mahsulün döngüsüne (“var yılı” – “yok yılı”) bağlı.
Tarım girdi maliyetleri zirai don arifesinde ( seviyesine kadar geri çekilmişti. Ancak yazın yaşanan iki şok maliyetleri tekrar 0 üzerine çıkardı. Aslında tarım girdisinde hizmet fiyatları sabırla gerilemeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl 0’lerin üzerinde astronomik zirve yapmış veteriner hizmetleri Eylül ayı itibariyle W oranına kadar yavaşladı. Toplam hizmet enflasyonu TÜFE ile uyumlu şekilde 6 oranında.
Buna karşın materyal........