Adı gibi kendi de narindi. Dimağı narin, bedeni narin, ruhu narindi. Geleceğe dair umutları, yarım kalan hayalleri, yüzüne vuran masumiyeti gibi bedeni de narindi…
Kırılmak, incitilmek için gelmemişti ki o bu dünyaya… Kirlenmiş dünyanın temiz çehresi idi o da diğer tüm çocuklar gibi…
Masum, narin, şefkate muhtaç bir çiçek gibi korunup kollanması, sarılıp sarmalanması gerekirken iğrenç bir kötülüğün kurbanı olmuştu kendi köyünde ve kendi akrabalarının arasında.
Uzun olacaktı yolu, hayallerinin dahi ötesinde belki… Bırakmadılar be ey Cennet’in Narin’i, bırakmadılar. Kim bilir belki de en yakınıydı o lanetli çuvalın sahibi…
Belki de o doğunca sevinen, hastalanınca arabasına atıp hastaneye götüren biri idi katili... Kim bilir belki de görünce güldüğü,........