Mutlu garipler yurdu Gazze ve Rojin’in gariban babası

Garip kelimesi, gurbet ve garabet türevli olup “yabancı, gurbette yaşayan; kimsesiz, zavallı, çaresiz; alışılan tarzda olmayan, tuhaf; bambaşka; dokunaklı ve üzüntü verici” gibi anlamlara gelir. Toplumda özellikle yetim, fakir, mağdur, muhacir, mahpus, güçsüz, imkanı ve gücü elinden alınmış kimseler garip olarak adlandırılır.

Dünyadaki gariplik ve garipler günümüzde daha net görülüyor, bunu onların yaşadıkları zorlu günlerden, işgal edilen beldelerinden, katledilen bedenlerinden ve gasp edilen haklarından anlıyoruz. Peygamberimiz aleyhisselam iman davasını ve bu davayı omuzlayanları imtihanın çileli yönü, insi ve cinni İslam düşmanlarının tazyikleri ve tedhişleri nedeniyle ‘garip ve garipler’ ilişkisiyle şu hadisinde müjdeler:

“İslam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir. Ne mutlu o garip mü'minlere!”

Niye?

Çünkü azgınlıkta canavarları geride bırakan, günahlarla hayatı ve sokakları yaşanmaz hale getiren, kin ve düşmanlıkla iktidar hırsına bürünen, zalim ve tuğyanla her türlü yıkım, işgal ve katliamı hak gören ve meşru sayanlar ‘mahrum, mazlum, çaresiz ve inançlı’ insanlara musallat olmuşlar. Onların maddi ve manevi........

© Doğruhaber