Osmanlı sonrası şekillenen coğrafyanın asli unsurlarından olan ve Batının sömürge anlayışına payanda olmayı kabul etmeyen Müslüman Kürt halkı, Temmuz ayı içerisinde acıyla yâd ettiğimiz Zilan katliamı gibi nice acı ve zulümlere maruz bırakıldı. Ödetilen tüm bedellere rağmen inancından taviz vermeyen bu halk, maalesef batı ve İslam dışı güçlerin desteği ile içerden bir güruhla çökertilmek isten(di)iyor. Kürtlerin mazlumiyet ve mahrumiyetini iyi kullanan bu seküler ve laik güruh; hak, hukuk ve özgürlük adına tüm kutsalları yerle bir etti.
Asıl amaçlarının Kürtlerin hak ve hukuku olmadığı, özellikle son dönemlerde gün gibi ortaya çıkmıştır. Sapkın grupların ve (Din değil) İslam düşmanlarının sözcülüğüne soyunan bu güruh, Müslüman Kürt halkının değerlerine ise kör, sağır kesilmiş ve hatta karşısında durmuştur. Bunlar tarafından Asr-ı Saadet dönemi kötülenmiş, çarşaf üzerinden tesettürle alay edilmiş, Kur’an Kursları ve medreselere dil uzatılmış, sapkınlar savunulmuş, namus ve ahlâk abidesi Kürt halkının gözleri önünde cereyan eden ahlâksız dans ve oyunlara sahip çıkılmış, hatta mazlum Gazze için ses veren Müslüman Kürtlerin eylemlerinden bile rahatsızlık duyulmuştur.
Müslüman Kürtler Enbiya ve........