En büyük sermayemiz olan hayatımızın nasıl ziyan edildiğini anlatan ibretli bir temsili hikayeyi siz değerli okurlarıma arz edeceğim. Asır suresinde “İnsan mutlaka ziyandadır” hakikatinin temsili anlatımıdır bu.
“Balıkçı adam avladığı balıklardan birinin karnında gördüğü bir cevheri, mücevherciler çarşısına götürdü. Mücevherci, cevhere bakıp şaşırdı ve adama “Bu kıymetli mücevheri alabilecek kadar param yok. Bunu çarşının en zengini olan filan mücevherciye götür, belki o satın alabilir.” dedi.
Adam denilen adrese gitti ve mücevheri çıkarıp gösterince, bu en zengin alıcı da şaşırdı ve ona, “Sen bunu şehrin yönetici valisine götür. Bunu ancak o satın alabilir, zira o çok zengin ve büyük hazinelere maliktir.” dedi.
Adam bunun üzerine valiye gitti, izin alıp huzuruna vardı ve elindeki mücevheri gösterip bunu satmak istediğini bildirdi. Vali de mücevherin paha biçilmez olduğunu ifade ettikten sonra adama şöyle dedi: “Benim hazinelerimin olduğu yere gir ve orada altı saat kal. Bu süre içerisinde istediğin kadar altın, para ve kıymetli şeylerden ne alırsan senin olsun. Ancak altı saat dolunca hemen oradan çıkarılacaksın........