Garantör Devletlerin Aciz Suskunluğu |
Tam iki yıl boyunca Gazze’nin üzerine yağan bombalar, katliamlar, soykırım, açlık ve saymakla bitiremeyeceğimiz ağır insanlık trajedisi, modern dünyanın gözleri önünde canlı yayınlarda gerçekleşmişti. Batılı devletler bir yana, bu modern dünyanın bir parçası olan İslam dünyasının sağır ve dilsizliği Gazze’nin üzerine bombalardan daha ağır bir sessizlik olarak çökmüştü. 9 Ekim’de üzerinde uzlaşma sağlanan ve 10 Ekim 2025’te imzalanan anlaşma, kısa bir süre rahat nefes alma umudu yaymıştı, ancak herkesin korkusu aynıydı: Terör devleti hiçbir zaman anlaşmalara sadık kalmaz, verilen sözlerini tutmaz, yerinde rahat durmazdı.
Maalesef o korkular gerçeğe dönüşmekte gecikmedi. Sahadaki gerçeklik, anlaşmanın satır aralarında saklanan umut kırıntılarını çoktan yuttu. Terör rejimi, iki ay içerisinde ateşkesin her maddesini defalarca çiğnedi; onlarca ihlalin ardından geriye yaklaşık dört yüz şehit ve bin civarında yaralı kaldı. Buna karşın, bu anlaşmayı “garantör” sıfatıyla imzalayan devletlerin tepkisi, sağır bir duvarın yankısı kadar bile duyulmadı.
Ateşkesin daha ilk günlerinde ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptığı açıklama aslında bütün tabloyu özetliyordu. Trump, ihlalleri yapan tarafı korurken HAMAS’ı suçladı, ardından tehditlerinin dozunu artırıp “Gerekirse yok edilecekler” ifadelerini........