Lübnan Direnişinin imtihanı

Aksa Tufanı başladığından itibaren Lübnan İslami Direnişi ile siyonsit işgal rejimi arasındaki çatışmalar da başladı.

İşgal rejiminin saldırılarına karşı direniş de misliyle cevap verdi. Ama her iki taraf da bu çatışmaları topyekûn bir savaşa dönüştürmekten kaçındı.

İşgal rejimi, işin başından itibaren ‘fırsat bu fırsattır’ diyerek İran ve Hizbullah’a karşı da savaş açmayı en azından iyi bir darbe vurarak istediği noktaya getirmeyi çok istedi. Ama ABD ve diğer Batılı müttefiklerinden gerekli desteği bulamadı. Bulamayınca da sınır boyunca sınırlı bir şekilde karşılıklı saldırılarla bugüne gelindi.

ABD, dünya gerçeklerini ve menfaatleri gereği savaşın bölgesel bir savaşa dönmesini istemedi. İlk andan itibaren en üst düzeyde olaya müdahil oldu.

En gelişmiş uçak gemilerini Akdeniz’e konuşlandırdı. Üçüncü bir ülkenin müdahil olması halinde karşılık vereceğini sözlü ve fiili olarak sahada gösterdi. Böyle olunca sahada işgal rejimi ve Gazze başbaşa kaldı.

Yemen Ensarullah, Suriye ve Irak’taki direniş gruplarının füze ve saldırıları da sınırlı kaldı.

Hizbullah ilk andan itibaren yaptığı bütün saldırıları açıkça........

© Doğruhaber