Fikirler, budanır, kesilir, ama ölmez…

Devletler, ordular askeri ve maddi anlamda yenilgi alır, hükümran oldukları topraklarda hâkimiyetlerini kaybeder, toprakları başka güçler tarafından işgal edilir.

Eğer bu yenilgi ve hezimetler manevi anlamda da bir yenilgi ve ümitsizliğe dönüşürse bu o güçler için bir bitiş ve yok oluştur.

Bu devlet ve güçler artık tarihte anılır, hatta isimleri dahi anılmaz olur.

Tarih, bu güçlerle doludur.

Askeri yenilgi, işgal ve gerilemeler, manevi anlamda bir hezimet, umutsuzluk ve yenilgiye dönüşmez ise bu bir bitiş değildir. Tam aksine bir bilenme ve ilerde bir kutlu doğuma sebebiyet verecektir.

Ki sünnetullah gereği ‘yenilgi ve zafer günleri’ insanlar arasında dönüp dolaşır.

İslam davasının müntesipleri olan Müslümanlar; düşmanlarıyla sürekli mücadele etmiş, kimi zaman galip kimi zaman da maddi anlamda mağlubiyetler yaşamıştır.

İslam’ın direnişçi ruh ve fikriyatı sürekli diri ve var olagelmiştir. Hangi aşamada olursa olsun, Müslümanların kalbini sürekli canlı ve diri tutmuş, ‘yok oldu, biti’ denen dönemlerde dahi küllerinden tekrar doğmuştur.

Moğollar, Haçlılar ve son dönem Siyonist........

© Doğruhaber