MEB Türk Dili ve Edebiyatı Programı Üzerine(2)

Laf ola beri gele

“Ben dedim, oldu.” edasında bir başıbozukluk… hazırlık sınıfı 4. Tema: Sözün Ebrusu’nda “’Sözün Ebrusu’ temasında edebiyatın bir söz sanatı olduğundan hareketle öğrencilerin Türkçenin anlama dayalı inceliklerini keşfetmeleri, söz varlığını etkili ve güzel bir şekilde kullanma becerilerini geliştirmeleri amaçlanmaktadır.” denmiş, ardından da ““Sözün Ebrusu” temasında okuma metni olarak roman türünde bir eserin tahlili yapılır.” notu düşülmüş. Yani roman, sözün ebrusunu, edebiyatın bir söz sanatı olduğunu yansıtacak.

Akıl tutulması

Bu içerik için verilen süre 45 ders saati yani eğitim-öğretim yılının dörtte biri, başka bir deyişle yaklaşık 2,5 ay. Bu üç metin, sanki eş zamanlı olarak ele alınacakmış gibi bir tutum izlenmiş. Hâlbuki bu metinlerin tahlili veya incelenmesi arasında bir aylık zaman farkı olacaktır.

Ayrıca 45 ders saati boyunca 3 metin mi tahlil edilecektir? Öğrenci; denemenin, röportajın nesini tahlil edecektir? Öğretici metinlerdir, yazar açıklayıcı bir anlatım yapmış, falan düşünceyi geliştirme yolu kullanılmış, konu şu, ana düşünce şu vb. Toplamda bir (1) dersin fazla geleceği bir çalışmayı iki ayda yapmak da neyin nesi?

Aşure yöntemi

Bu metinleri bir tema altında toplamak absürt bir durum. Diğer temalarda da durum bundan farklı değil. Şuradan bir falan, şuradan bir falan denmiş. Sanırsınız ki bilinçli bir şekilde Türk edebiyatının verimleri harmanlanmış. Maalesef öyle değil. Ne amaçlandığını anlamak mümkün değil.

Program’da Tanzimat Dönemi’nden roman, tiyatro, hikâye; Servetifünun’dan şiir, hikâye; Millî Edebiyat Dönemi’nden şiir, roman yok. Fecriati’nin adı bile yok. Cumhuriyet Dönemi de öyle. Her şey bir toz bulutu altında…

Öğrencilerin bir kısmının göreceği, bir kısmının göremeyeceği içerik

Fıkraya (köşe yazısı) hazırlık sınıfında değiniliyor. 7 yerde geçiyor fıkra sözcüğü. 9-12. sınıflarda ise yer almıyor. Aynı durum söz sanatları için de geçerli. Hazırlık sınıfı 2. Tema: Sözün Peşinde’de Öğrenme Çıktıları ve Süreç Bileşenleri başlığında “Sözün etkili ve güzel kullanımını yansıtan metinlerde söz varlığı ve söz sanatlarını be­lirler.” (s.41) veGruptaki her bir kişiye …, söz sanatları” görevleri dağıtılır.” (s.48) deniyor.

Fıkra ve söz sanatlarından hazırlık sınıf dışında bahsedilmiyor. 9. sınıfta Sözün İnceliği başlıklı, 45 ders saati ayrılan temada söz sanatlarının adı bile geçmiyor. 9-12. sınıflarda fıkra da söz sanatları da yok. Liselerin kahir ekseriyetinde (Yaklaşık diyelim.) hazırlık sınıfı olmadığı düşünüldüğünde buna bir anlam vermek zor. En basit yorumla eşitsiz bir durum. Yasal sonuçları bile olabilir.

Bağdaşıklık, bağlaşıklık, bağlama, gönderim, değiştirim…

Bu kavramlar nedir, bunların öğretimi Program’ın neresinde yer alıyor; belli değil. Bundan üç önceki program yenilemesinde Dil ve Alatım Dersi Öğretim Programı’nda (2011) bağdaşıklık ve bağlaşıklığa geniş yer verilmiş ve bu iki kavram anlatım bozukluğu ile ilişkilendirilmişti. 2015 programında, gereksiz görülmüş olacak ki bu kavramlar, deyim yerindeyse, çöplüğe atılmıştı. 2018’de de ortada gözükmedi bu kavramlar. Şimdi bu yeni programda tekrar arzıendam ettiler.

2011’de bağdaşıklık anlam bakımından, bağlaşıklık ise dil bilgisi kuralları bakımından uyum anlamına geliyordu. Bu yeni programda haklarında hiçbir açıklama yapılmaksızın aşağıdaki yönergeler........

© Doğruhaber