Amerika Rüyası diye bir tabir, bir hülya vardı bir zamanlar. Hollywood denen sihirle insanların zihnine kazınmış ve bu ‘Yalancı Cennet’ tüccarlar tarafından insanlığa pazarlanmıştı.
Gazze eksenli yaşananlarla birlikte artık bu rüyanın son bulduğu ve hatta ‘Amerikan Baharı’na doğru evirildiği görülüyor.
ABD için artık geri dönüş yok. Çünkü bugüne kadar özenle gizlediği gerçek yüzü görünmüş oldu.
Amerika, gerek 1776’daki ‘Bağımsızlık Beyannamesi’yle gerekse de 1787’de tüm Eyaletleri tarafından oylanarak kabul edilen Anayasasıyla aslında 1789’daki Fransız Devrimi ile gerçekleşen İnsan Hakları Bildirgesinden önce ortaya atılmış birçok önemli değere atıf yaparak Batı Dünyası’na öncülük etmişti.
İki yüz yılı geçen bu öncülük, 7 Ekim ile birlikte yerini silahlı gücün despotik doğasına terk etmiş bulunuyor.
Çünkü ABD’nin kuruluş aşamasındaki hiçbir değeri bugün bir anlam ifade etmiyor.
ABD’li siyasetçilerin, Siyonistlerin emir eri gibi hareket etmelerinden sonra temel varoluş değerlerini çiğnemesi elbette ki vicdan sahiplerinde harekete yol açıyor, lakin........