İslam İktisadı’nda Rızık
Konuyu Ra’d/26. ayeti esas alarak anlamaya çalışacağız. Arapça bir kelime olan rızk; sözlükte “Yiyecek vermek, içecek içirmek, rızıklandırmak” manasına gelir. Kelime re-ze-qe kökünden müştak/türevsel bir kelimedir. Rağıp El-İsfahani’nin El-Müfredat adlı Kur’an lugatına göre; “rızık yaratan, veren ve ona sebep olan” manasında rezzak kavramını hem insana hem de Yüce Allah’a nisbetinin caiz olduğunu söyler. Fakat, Esmaü’l Hüsna’dan olup özel olan “Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren” manasındaki “Rezzak” isminin ise, sadece Allah’a nisbet edilebileceğini belirtir. Bunu da Kur’an’ın ayetlerine dayandırmaktadır.
a) Kur’an’ın şu ayetlerinde rızık insana nisbet edilmiştir. İnsana nisbet edilen yerde, rızkı yaratan değil, onu taşıyıcı konumunda göstererek bir başkasının o rızkı elde etmesine sebep olan üzerinden rızıklandırmayı kula atfetmiştir.
b) Rızkın Yüce Allah’a nisbet edildiği yerde ise; “Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren” manasında O’nu mutlak Rezzak olarak zikreder. Dolayısıyla biz bu yazımızda Kur’an’da bu bağlamda rızık kavramının kullanım hikmeti üzerinden, rızık-insan ilişkilerini anlamaya çalışacağız.
Kur’an-ı Kerim’de 123 yerde rızk kelimesi........
© Doğruhaber
