“Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhâri)
Evet, her çocuk yaratılıştan gelen tertemiz bir özü barındırır içinde. Hakeza yaratana karşı teslim olma güdüsü ve iman cevheriyle gelir dünyaya.
Yani kısacası, her çocuk Müslüman olarak gelir dünyaya ve sonradan annesi- babası onu farklı dinlerin mensubu kılar veya fıtratını koruyarak; Müslüman olarak kalmasına, yetişmesine vesile olur.
Peki, sadece din konusunda mı deveran eder bu döngü?
Elbette hayır..
Çocuklarının dinleri noktasında bu kadar etkili olan anne ve babaların, çocuklarının ahlak, karakter, kişilik, mizaç vb. özellikleri üzerinde de çok büyük ve belirleyici etkileri vardır.
Pek tabidir ki, çocuklar bazı özelliklerini kalıtım yoluyla ailelerinden alırlar. Ancak özelliklerinin çoğunu meydana getiren, şekillendiren ise ailelerinin ahlâk, tutum ve davranışlarıdır. Hatta kalıtımsal olarak geçen özellikleri bile bu manada olumlu veya olumsuz yönde şekillenir.
Her ne kadar çocuklar üzerinde çevresel faktörlerin etkisi olsa bile, aile faktörü bu etkileri de büyük ölçüde değiştirip, dönüştürüp, şekillendirebilecek çok büyük bir güce sahiptir.
Kısacası çocuklarımızın karakterlerini, kişiliklerini bizler........