Vaktiyle Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) yan kuruluşu olarak bilinen ‘’Ülkü Ocakları’’nın genel başkanlığını da yapmış olan Sinan Ateş’in kurban gittiği cinayetin soruşturulması etrafında gelişen -en hafif deyimiyle- tuhaf olaylar serisi dava aşamasında daha da göze batar hale gelmiş görünüyor.
Herkesin bildiği gibi, bu ‘’tuhaflıklar’’ın hepsi MHP’yle bağlantılıdır, MHP bunların odağında yer almaktadır. Daha açık bir şekilde söylemek gerekirse, başta merhumun eşi olmak üzere Sinan Ateş’in yakınları ve arkadaşları bu cinayetin adı geçen partiyle bağlantılı olduğunu ima etmektedirler. Aynı çevreler cinayet soruşturmasının yürütülmesinde çıkan zorlukları ve olayın dava aşamasına gelmesinin gecikmesini de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidar ortağı olan MHP’nin gizli-açık müdahalesine bağladıkları da sır değil.
İlginç olan nokta, Bahçeli ve MHP yönetiminin bir yandan bu imalardan ciddî olarak rahatsızlık duyduklarını gösteren sert tepkiler verirken, öbür yandan iddialarda haklılık olabileceğini düşündüren hamleler de yapmalarıdır. Nitekim, Bahçeli AKP lideri Erdoğan’ın Sinan Ateş’in eşiyle üstelik cumhurbaşkanlığı makamında görüşmesinden ziyadesiyle rahatsız olmuştu ve ‘’aramızdaki ittifakı bozarım ha!’’ anlamına gelen tehdidinde bu rahatsızlığın da rolü vardı.
Onun için, pek çok kişinin MHP’nin kızgınlığının nedeninin haksız yere itham altında bırakılmalarından çok, bu cinayette gerçekten de bir şekilde dahilleri olmasından ileri........