Demokrasi, parlamento ve meclis

Günlük dilde ‘’parlamento’’ ile ‘’Meclis’’ (veya yasama organı) terimleri genellikle aynı anlamda kullanılmaktadır. Oysa gerçekte parlamento başka, Meclis başkadır ve her meclis parlamento değildir.
Malum, temsilî-demokratik rejimler için yönetilenlerin/yurttaşların görüş ve kanaatlerini temsil edecek ve onların çıkarlarını, talep ve beklentilerini yansıtacak temsilî meclislerin varlığı zorunludur. Bu meclisler hem toplumun ortak meselelerinin özgürce tartışıldığı platformlar olarak işlev görmeleri, hem de bireylerin haklarını ve meşru çıkarlarını gözetecek şekilde adil yasaları yapmaları beklenir. Bu iki işlevi yerine getirmek üzere serbest seçimle oluşturulan temsilî meclislere parlamento denmektedir.
Parlamento kelimesi zaten ‘’konuşmak’’ anlamına gelen ‘’parler’’ kökünden türemiş olup, ‘’konuşulan, tartışılan, müzakere edilen yer’’ anlamına gelmektedir. Parlamentolar kamusal siyaset meseleleri hakkında halk adına karar verme yetkisine sahip olan demokratik kurumlar ve halkın meselelerinin özgürce tartışılıp karara bağlandığı ulusal platformlardır. Böylece, temsilî bir meclisi parlamento yapan, hem özgür ve adil seçimlerle oluşması, hem halkın temsilcilerinin kamusal meseleleri her türlü sınırlama ve baskıdan azade bir şekilde tartışılabilmesi, hem de halk adına son sözü söyleme yetkisine sahip olmasıdır.
Tam da bu nedenle her meclis parlamento değildir. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de dünyanın her yerinde devlet yönetiminde kullanılan veya kendisinden yararlanılan ulusal meclisler vardır. Fakat bu meclislerin önemli bir kısmı ya oluşturulma yöntemi ya işlevi ve çalışma şekli ya da kararlarının bağlayıcı olup olmaması........

© Diyalog Gazetesi