Birkaç gün önce Antonioni’nin (1912-2007) Beyond the Clouds adlı filmini izledim.
Kötü bir filmdi. Pretentious, Sesli Sözlük’ün çevrisi ile “kendisinde aslında olmayan bir şeyin var olduğu izlenimini vermeye çalışan” bir işti.
Ama hoş bir sahnesi vardı ve o sahnede anlatılan hoş bir anekdot.
Anekdotu genç bir adam, peşine düştüğü, kiliseye gitmekte olan güzel kadına anlatmıştı:
Bir arkeolog, onu dağın derinliklerindeki bir ören yerine götürmeleri için bir grup İnka ile anlaşmış.
Bir süre yürüdükten sonra İnkalar durmuşlar ve daha ileri gitmeyeceklerini söylemişler.
Arkeolog önce sabırsızlanmış, sonra öfkelenmiş.
Ama ne yaparsa yapsın İnkaları yerlerinden kıpırdatamamış. Bir süre geçmiş. İnkalar aniden hep birlikte kalkıp yüklerini sırtlamışlar ve gene yola koyulmuşlar. Arkeolog, şaşkın, bir açıklama istemiş.
“Çok hızlı........