Uzun yaşamak ama ne kadar?

Kendimle ilgili en şaşırtıcı şey, seksenime merdiven dayamayı başarmış olmamdır.
Başarmış kelimesini doğru kullanmamış olabilirim.
Başarmak “Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak,” ise yanlış kullandım.
Sigara içmek, uyuşturucu kullanmak ve zararlı olduğu herkesin malûmu olan şeylerden kaçındığım doğrudur.
İçki de içmiyorum. Çok az et yiyorum, hazır gıda tüketmiyorum. Yürüyorum, fırsat buldukça yüzüyorum, bahçe işi ile uğraşıyorum, bol bol okuyorum.
Ruhumu da kalemtıraşladım: Sahip olduğum şeyler için şükrediyorum, olmadığım şeylere aldırmıyorum.
Ama bunları daha uzun yaşamak için değil, sevdiğim için yapıyorum veya sevmediğim için yapmıyorum.
Bir de yapamıyorum departmanı var. Kırklarımın ortalarına kadar eşek yüküyle içki ve ellinci yaşıma kadar sigara içtim. İkisini de ben bıraktım diyemeyeceğim çünkü onlar beni bıraktı. İçkiyi vücudum kaldırmaz oldu – bir de artık içecek kadar derin bir mutsuzluk içinde değilim.
Sigara daha da ilginç oldu. Daha önce de anlatmış olmalıyım: Bir sabah uyandım ve o gün canım........

© Diyalog Gazetesi