Son yaşananlar ve halkın tükenmişlik sendromu 

İsmet Esenyel

Turizmciyim ama halkın böylesi zamanlarda nabzını tutmak en önemli vatan görevlerinden bir tanesi. Toplumsal gelişmelere kendinizi her zaman hazırlıklı ve ona göre görüşlerinizi eğer ki bir aydın , turizmci , akademisyen iseniz paylaşmak durumundasınız . 74 sonrası büyük bir zenginlik içerisinde kendini bulan halkımız; adeta savaşın getirdiği ganimet kültürüyle aklı ciddi oranda karışmıştı. Oysa aklımız ile dursaydık, sistemli bir büyüme içerisine kendimizi programlayıp, başımıza bunlar gelir miydi diye kendimize sormak gerek. Anavatan canımızı kurtardı bir diğer yandan sistemi kurgulayan ve onların yandaşlarının belli bir kesim de hak etmeden zengin oldu. Hem de bu hak etmemek öyle bir noktaya geldi ki; analardan, babalarından sonra bu hak edişi nasıl içine sindiremeyen bir kuşak bir nesil oluştu işte bakın vahim sonuçlar oldu . Bugünün olanları ve yansımaları, toplumsal travmalar bunların artçı şokları gibi.
Ömrü hayatımızda duymadığımız sahtekarlıklar, kolay zengin olma metotları, abidik gubidik işler, onun bunun hakkını yeme, güç zehirlenmesi, liyakatsizce insan kayırma, manipülasyon , terbiyesizce insanların hakkını yeme vs. vs . İşte yaratılan ve hiçbir şekilde geleceği sağlam temeller üzerine kurulmayan bir ülkenin aciz yönetim anlayışı.
Sakın bunu şu andaki iktidara suç veya kötüleme söylemi olarak değil ( büyük suç onların ) , özellikle KKTC kurulduktan sonra yaşanan ve yaşatılan tüm siyasi süreçlerin içerisinde hem sağ hem sol cenahın hepsinin mutlaka suçları vardır. O bambaşka bir konu. Ama sokağa çıkıp da halkımızın özellikle buraya hemen 74 sonrası gelen, burayı vatan bilen ayrıca Kıbrıslı Türklere bir sorsanız “ hiçbir zaman bu kadar rezalet duruma düşülmemişti” sözcüklerini duymanız inanın kimseyi şaşırtmaz.
Demek ki sosyolojik ve toplumsal anlamda büyük bir ahlaki ve siyasi kirliliğin........

© Diyalog Gazetesi