menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ortadoğu ve bizim ülkemizin durumu

9 1
19.10.2025

Belki çok iddialı bir başlık olabilir, ancak son yaşanan gelişmeler bu söyledik-lerimizi doğrular gibi. Seksenli yıllarda başlayan ve uzunca bir süre devam eden Irak-İran savaşı, hemen akabinde patlayan Körfez Savaşı, El Kaide’nin vurduğu New York’daki ikiz kuleler ve Orta Doğu’yu yakmaya başlayan ateş, Afganistan krizi ve savaşı, Tunus’taki Arap Baharı, hemen sonrasında Libya Gaddafi rejiminin sonu.

Mısır’daki Hüsnü Mübarek’in devrilmesi, yıllarca ülkeyi babasından sonra demir perde gibi yöneten Esat rejiminin 60 yıl sonra sonlanması, Suriye’nin özgürlüğüne kavuşması ve orantısız güç neticesinde savaş bile denilmeyecek masum insanların yüzlercesinin günlerce öldürüldüğü iki yıl boyunca süren Gazze krizi, 70.000 masum insanın ölümüne, yüz binlercesinin evinden yur-dundan olmasına sebep oldu.

Dikkat edin, bu saydıklarımın hiçbirinde Hristiyan bir ülke yok. Müslümanlar aslında birbirleriyle savaşıyor, birbirlerini öldürüyor, büyük emperyal güçler bundan silah satışları sonucunda milyar dolarlar kazanıyor; ne yazık ki olan masum insanlara, çocuklara ve kaybedilen milli servetlere oluyor.

Ha bir de unutmayalım; seksenli yılların ortasından beri neredeyse bir tane da-ha yeni Türkiye yaratacak kadar yüz milyarlarca doların PKK terörü için har-candığını da hatırlatmak gerek. Bu paraları harcamamış olsaydı Türkiye’miz dünyanın en büyük beş askeri ve ekonomik gücünden biri olurdu.

Beni en fazla şaşırtan, neredeyse üç yılı bulacak olan iki Slav........

© Diyalog Gazetesi