Toplumsal ve kişisel gündemin farklı boyutları, 20 Temmuz kutlamaları ve kınamaları için adaya gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçsotakis’in tutumlarını değerlendirmeye fırsat vermedi.
Miçotakis, çok konuşmadı… Rum/Yunan tarafının bilinen görüşlerini tekrar ederken tahrik edici olmaktan da uzak durdu. Miçotakis, 20 Temmuz kınama etkinliklerine katılan ilk Yunan Başbakanı oldu. Kimileri bunu cesur bir hareket olarak yorumlasa bile ben Kıbrıslı Rumlar ile bağlarını güçlendirme hamlesi olduğunu düşünüyorum. Hoşlanmayacakları sözleri kullanma zeminini güçlendiriyor…
Erdoğan’ın böyle bir derdi yok. Miçotakis ile hem karakter ve metot farklılığı var; hem de uzun iktidar döneminin beslediği aşırı bir özgüvene sahip… Yarın, bugün söylediklerinin tersini söyleyebilir… Hesap vereceği bir kamuoyu veya mekanizma da yok… Özellikle İsveç’in NATO üyeliği serüveninden sonra bütün dünya bunu biliyor artık. Buna karşın onun da söylediklerini özenle seçtiğini gözlemledik. İki devletçileri fazla rahatsız etmedi ama çözüm arayışında olanlara umut verdi.
Ortam bu!
İşte bu ortamda, uluslararası etkinliği olan kişilerle bağlantısı olanlar, “kapsamlı bir paket” hazırlığından söz ediyorlar. Kimisi........