S&P Türkiye’nin kredi notunu, B ’ dan, BB- yükseltti. Bu olumlu bir duygu yarattı. Çünkü kamu ve özel sektörün, daha düşük faiz oranında dış borçlanma yapma imkanına temel yaratacak. KKTC Maliyesi ise iç borçlanma ile ` faizle TL ve 24 milyon Dolar da borçlanıp, Bütçe açığını kapamaya çalışıyor. Bizim zaten kredi notumuzu yükseltme diye derdimiz yok. Zira biz notu, sıfırın altında olarak kendimize çoktan vermiş olduk.
Ancak bizim ağırlıklı bir dış destek alanımız var. Türkiye.. Dolayısı ile bu desteği göz ardı etmek veya yok saymak mümkün değildir. Baksanıza, S&P Türkiye’nin kredi notunu yükseltince; aylardır, yıllardır, “ dış güçler” diyerek bu kredi derecelendirme kuruluşlarına galizine saldıranlar bile onlara övgü yağdırmaya başladı. İdeolojik veya politik konumunuz ne isterse olsun, dünya ekonomisinin bir parçası olarak, evrensel ekonomik, hukuki ve demokratik kural ve kurulları yok sayamazsınız. Bunu yok sayamayacağınız gibi onlarla ilişkide; kendi ulusal, toplumsal değerlerinizi de göz ardı etmek veya öne koymaktan da geri duramazsınız. Bunun sentezini becermeniz gerekir.
İşte biz bu mantıkla, TC-KKTC ilişkisine bakmalıyız. Ne yok saymalı, nede kendi toplumsal çıkar ve ihtiyaçlarımızı göz ardı etmeliyiz.........