Onu hep içten içe yanan bir volkana benzettim. İçten içe yanan, fokurdayan; fakat bir şekilde kendini kontrol ederek bağa odaklanan,nümayişten uzak duran, fikrin karşısına fikirle çıkan, yapıcı ve üretken bir dağ.
Bizim nesil için D. Mehmet Doğan demek, “Batılılaşma İhaneti” demektir. Çünkü onu,bu eseriyle tanıdık ve sevdik. “Batılılaşma İhaneti” yayınlandığı dönemin tabularını yıkması, derin uykuda olan milyonları uyandırması bakımından bir işaret fişeği olmuştur ve üzerimizde hakkı çoktur.
Bu anlamda o bizim “efsane” dediğimiz isimlerden biriydi, “üstad” dı, “büyük usta”ydı. Bu ünvanla anılmak, her yiğidin harcı değildir. Bu, milletin sessiz ve derinden gelen onayıyla olur ve başka bir ünvana da gerek duyulmaz.
Bir insan, bu ünvanı almak için çalışmaz. Bu ünvan kendiliğinden gelir. Bu ünvanı haketmenin tek bir yolu vardır: Duruş sahibi olmak! Dolayısıylapopüler olmakla, çok satmakla, kitleleri peşinden sürüklemekle veyaköklü bir aileden gelmekle kazanılabilecek bir ünvan değildir “efsane” olmak.
D. Mehmet Doğan ömrü boyunca duruşunu bozmayan, inancı ve düşünceleri için bedel ödemekten çekinmeyen ve her ortamda fikrinin mücadelesini veren çağdaş bir alperendi. Bu anlamda, örneğine az rastlanır bir fikir ve mücadele adamıydı.
Doğan’ın dünyası üç sacayağı üzerine inşa edilmiştir: Büyük Türkçe Sözlük, MehmetAkif ve TYB (Türkiye Yazarlar Birliği). Diğer tüm konular, ömrünün büyük kısmını verdiği bu üç başlıkla bağlantılı olarak ele alınır. İstiklal Marşı, Şiir Şölenleri, gazete yazıları, vakıf ve akademi çalışmaları, yayıncılık faaliyetleri bunun örneklerindendir.
Doğan’ın hayatına sığdırdığı bu üç başlığın sadece bir tanesi bile bir enstitünün altından kalkamayacağı ağırlıktadır. Bu sebeple de onun başardıklarını sıralamaya........