Sinema artık hatırlatmak istemiyor

Bir zamanlar sinema, insanın hafızasına dokunmayı severdi. Sarsardı, iz bırakırdı, huzursuz ederdi. Salondan çıktığında hayatın hiçbir yerinin steril olmadığını hatırlardın. Şimdi ise bambaşka bir dönemden geçiyoruz. Seyircinin de yapımcının da gizli bir anlaşması var gibi: gerçeği mümkün olduğunca unutmamız isteniyor. Çünkü hatırlamak yorucu, yüzleşmek külfetli, rahatsızlık artık “tüketici memnuniyeti”ne aykırı.

Unutmak bugün bir konfor alanı. Haberlerde acıyı üç gün konuşup dördüncü gün “normal hayat”a dönmemiz nasıl kolaysa, sinemada da aynı refleks hâkim. Bir filmin vadettiği şey artık tokat değil, uyuşukluk. İnsan acıdan kaçtıkça yapımcı da hikâyeyi törpülüyor; karakterleri kusurlardan arındırıyor, kötülüğü bile cilalayıp parlatıyor. Seyirci gerçeği değil, gerçeğin insana........

© Diriliş Postası