Türkiye organize kötülükle karşı karşıya!

Türkiye’de meyve ve sebze ürünlerinin hasadı yapılıyor, yani bolluk zamanlarındayız. Hâl böyle olunca bahçede/tarlada fiyatlar dip yapmış durumda. Peki ya tüketici fiyatları? Ucuzlayan ürün yok gibi!

Sebzeden meyveye birçok ürünün fiyatı tarladan rafa gelinceye kadar dört hatta beş kat artıyor. Üretici ile tüketici arasındaki uçurum denilebilecek bu fark çiftçiyi isyan ettirirken tüketiciyi de canından bezdiriyor.Karpuzdan fasulyeye, şeftaliden limona, kavundan domatese kadar birçok üründe aynı oyun tezgâhlanıyor. Tarladaki ürün tu kaka ilan edilerek çürümeye terkedilirken rafa getirilen ürünler ise cep yakıyor!

Örneğin domates… Hem salçalık hem de sofralık domatesin fiyatı maliyetinin de altına inince çiftçi haklı olarak sesini duyurmaya çalışıyor ama farklı bir yöntemle!Sosyal medyada dönen görüntüler kafa karıştıran cinsten! Gelen görüntüler mide bulandırıcı…

Satış fiyatı maliyetinin de altına düşen domates yevmiye ödenerek toplatılıyor, tır kiralanıyor, kepçe kiralanarak tıra yükleniyor, tırlar yol kenarına çekiliyor. Kameralar kayıtta… Bir kez daha kepçe kiralanıyor ve tıra yüklenmiş domatesleryol kenarına dökülüyor. Bütün bu işlemler ilave maliyet.

Zarar eden çiftçi böyle bir masrafı göze alabilir mi? Almaz, alamaz! Peki o zaman bu işleri kimler organize ediyor?Esas soru bu…

Evvela şunu izah edeyim. Mükemmele yakın mevcut imkânlara rağmen bir türlü üretim-tüketim dengesini oturtamayan merciler bu işlere sebep olabiliyor. Neymiş! Domatesleri yol kenarına döken çiftçiye 124 bin lira ceza kesilmiş. İyi de ceza kesip yol verirseniz bu eylemler yaşanmaya devam........

© Diriliş Postası