Müşterinin sahtesinden fayda gelmez!

Turizm bölgelerinde faaliyet gösteren kafe ve restoranların “dublör müşteri” ilanları gündem oldu.

“Sahte müşteri” ya da “vekil müşteri” diye adlandırılan insanlar, kafelerde ücret karşılığında birkaç saat oturuyor ve yemek yiyor.

İyi de bu yeni olan bir hadise değil ki tüm Türkiye’de uygulanan sıradan bir pazarlama stratejisi! Sürü psikolojisini kullanan uyanık patronların, yıllardır kullandığı bir av taktiği.

Sosyal medya sayesinde gündem oldu, yarın yine unutulup gidecek. Her konuda olduğu gibi!

Yeni bir numaraymış gibi bir anda tüm Türkiye’nin bu olayı konuşmasını yadırgadım doğrusu.

“Falan mekâna gidelim, herkes orayı tercih ediyor!”

“Baksana iğne atsan yere düşmez, demek ki güvenilir bir mekân, bu kadar insan boşuna buraya gelmiyor.”

Bu ve benzeri algılarla tezgâhlanan “saman altı” bir pazarlama stratejisi. Zaten para harcama psikolojisiyle bölgeye gelen “seçkin” turistlere, “elit” müşterilere “gel gel” yapıyorlar.

Anadolu’da yapanlara “hayırsever” denir, sahil kesiminde yapanlara ise “girişimci”!.. Tek farkı bu. Ama olayın uygulama şekli aynı!

Tutuyor mu? Bal gibi de tutuyor. Yıllardır insanlar bu oyunlarla gemisini yürütüyor.

Neymiş? Çok pahalıymış! Müşteri tepki gösterip gitmemişmiş, bunun için bu yola başvurmuşlar.

Bu tespitler doğru değil! Sapla samanı karıştırmamak lazım.

Yapılan uygulama doğru........

© Diriliş Postası