Bir Kelime, Bir Dönemin Ruhunu Ele Verir: Parasosyal

Cambridge Sözlüğü, 2025 yılının kelimesini açıkladı: parasosyal.

Tanımı da oldukça çarpıcı: Bir kişinin, tanımadığı ünlü bir kişiyle, kitap, film, TV dizisi karakterleriyle veya yapay zekâ ile arasında kurduğu bağlantı.

Aslında bu tanım, sadece bir kelimeyi değil, içinde yaşadığımız çağın ruh hâlini tarif ediyor.

Çünkü bugün mesele sadece iletişim değil; kiminle, nasıl ve ne kadar “gerçek” bir bağ kurduğumuz.

Eskiden Hayranlıktı, Bugün Bağ

Parasosyal ilişki kavramı ilk ortaya atıldığında, bu kadar merkezî değildi.

Televizyondaki spikere aşinalık duymak, bir sanatçıyı uzaktan sevmek doğal kabul edilirdi.

Bugün ise tablo değişti.

Sosyal medya, bu ilişkiyi tek yönlü olmaktan çıkarıp “karşılıklıymış gibi” hissettiren bir yapıya dönüştürdü.

Yorumlar, canlı yayınlar, hikâyeler ve doğrudan hitap…

Tüm bunlar, izleyiciye özel bir bağ varmış hissi yaratıyor.

Sürekli Erişim, Sürekli Etki

Artık parasosyal ilişki haftada bir değil, günün her anında kuruluyor.

Sabah uyanırken, öğle arasında, gece yatmadan önce…

Fenomenler, içerik üreticileri ve dijital figürler sürekli hayatımızda.

Bu süreklilik, etkiyi de kalıcı hâle getiriyor.

İnsan, fark etmeden düşünce ve davranışlarını bu figürlere göre şekillendirmeye başlıyor.

Samimiyet Bir Stratejiye Dönüştü

Parasosyal bağların gücü, samimiyet hissinden geliyor.

Ancak bu samimiyet çoğu zaman doğallıktan değil, stratejiden besleniyor.

“Ben de sizin gibiyim” dili, özel hayat paylaşımları, dertleşir gibi konuşmalar…

Tüm........

© Diriliş Postası