Bazı kelimelerin ve kavramların, sözlük anlamlarıyla beraber bir de ‘ıstılah’ manaları vardır.
Söz gelimi ‘ikrah’ kelimesi, lügatte ‘iğrenme, tiksinme’ anlamına gelirken bir hukuk kavramı olarak da “zorla, tehditle bir işe icbar olunma” manası taşır.
“La ikrahe fiddin” (dinde zorlama yoktur) ayeti de bu manaya işaret eder.
Yazıya bu tanımlamalarla başlamamın nedeni, özellikle de dine ve referansını dinden alan kültüre/kültürlere ait bazı kelimelerin ve kavramların, maruz kaldığı hoyratlığa ve hatta zulme dikkati çekmek içindi.
Bahse konu edeceğimiz kelime ve kavramların bazıları, özellikle de dine düşman kesimlerce bilinçli olarak üretilmişken, bazıları da İslam’ı ve dinî değerleri kendi tekeline almaya çalışan kimi yapıların yanlış yahut sapkın uygulamaları nedeniyle anlam ve kavram kargaşasına maruz kalmıştır.
İslam’a alenen düşman kesimlerin hayli bilinçli bir şekilde yaygınlaştırıp öcü hâline getirdiği çok mühim bir kavrama dair değerlendirmeye geçmeden önce, sözde Müslümanlar eliyle kavram dünyamıza yapılan zulümden hassaten söz etmek isterim.
Bundan, çok değil 50 yıl önce, “İmam, Âli heyet, Hizmet, Hoca efendi” gibi kelime ve kavramlar hiç tartışmasız dine ait değerlerin isimlendirilmesi olarak tavsif edilirlerdi.
‘İmam’ dendiğinde akıllara, avam nezdinde ‘namaz kıldıran, cami imamı’ nispeten daha bilgili kesimler nezdinde de ‘mezhep imamları’, ‘12 imam’ gibi tanımlamalar gelirdi.
Yine bir yerde herhangi bir ‘hoca........