menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çürüme Teorisinin Çürüklüğüne Dair

10 0
yesterday

Günümüzden şikayet etmenin, yeniye alışamayıp eskiyi anarak içini ferahlatmanın formu değişti. “Nerde bizim zamanımızdaki dünya” demenin yeni şekli çok karamsar, fazlasıyla agresif ve çatışmacı…

SOKAKTAKİ KEŞİF

Akademisyen Zeliha Bürtek bir sokak röportajında “sosyal çürüme var” anonsu yaptı. Değişim, çözülme, bozulma ya da başka bir kavram değil, doğrudan “çürüme” deyiverdi. Kavram bazılarının çok hoşuna gitti. Meğer zihninden geçirdiklerini bir formülle söze dökemeyen çok kişi varmış. Dillerindeki söz öbeği için bir türlü başlık bulamıyorlarmış. Hoca onların imdadına yetişti.

Devamında “dönüşü olmayan bir yerdeyiz” diyerek karamsarlığın dibine ulaştı hoca. “Yandık, bittik, kül olduk” modunda yaşayanlara tercüman oldu.

UYSA DA UYMASA DA

Sosyal dönüşüm, kültürel gerileme, ekonomik kriz, şehirleşmedeki, eğitimdeki, adaletteki sorunlar… hepsinin yerine ve hepsini kapsar biçimde bir kavram dolaşıma girdi; ‘sosyal çürüme’. Öncesine, sonrasına, ne zaman, nerede başladığına, dair bir cümle yok. Varsa yoksa ‘sosyal çürüme’.

Kavramı pankart yapanlar önden gidiyorlar. İlle de felaket tellalı olmak, dehşet salmak istiyorlar. Sözü en uca götürüyorlar. Hoca da onların peşinden, kavramına gerekçeler,........

© Diriliş Postası