Güney Afrika Cumhuriyeti’nin 29 Aralık 2023’te Uluslararası Adalet Divanı’na başvurup İsrail’in Gazze’de soykırım suçu işlediğini belirterek yargılanmasını talep etmesi mevcut küresel düzene yönelik büyük bir meydan okumadır.
Çünkü İsrail’e dava açmak, aynı zamanda İsrail devletini kurduran ve bugüne kadar ki tüm hukuk tanımazlıklarına sebep olan ABD ve diğer Batılı emperyal devletlere bir meydan okumadır.
Dolayısıyla Güney Afrika bu süreçte asla yalnız bırakılmamalı ve kurtlara yem edilmemelidir.
Güney Afrika’nın başvurusu üzerine 11-12 Ocak 2024 tarihlerinde Adalet Divanı’nın merkezinin bulunduğu Lahey’de tarihî duruşmalar yapıldı. İlk gün Güney Afrika hukuk ekibinin, dava dilekçesinde de yer alan iddialarını muhtelif görsel delillerle sözel olarak aktardıklarını takip ettik.
Güney Afrika’nın 84 sayfalık dava dilekçesini okuduğumuz için mahkemede ne söyleyeceklerini az çok biliyorduk zaten. Ama böylesi bir adanmışlıkla davaya müdahil olacaklarını kestirememiştik.
Evet yanlış duymadınız. Güney Afrika ekibinin hepsi sanki İsrail kendi yurttaşlarına soykırım yapıyormuş gibi yüreklerini ortaya koyarak iddiaları aktardılar. Müthiş bir performans sergilediler. Hepsini insanlık tarihine geçecek bu davranışları için tebrik ediyorum.
John Dugard, Adila Hassim, Tembeka Ngcukaitobi, Max du Plessis, Tshidiso Ramogale, Sarah Pudifin-Jones, Lerato Zikalala, Vaughan Lowe ve Blinne Ní Ghrálaigh hepinize sonsuz teşekkürler. Adlarınızı hiç unutmayacağız.
Nihayetinde soykırım suçunun basit, sıradan bir suç olmadığı gibi sadece belirli zümreyi hedef aldığını söylemek de manasızdır. Çünkü soykırım suçu insanlığa karşı işlenir. Olaya bu şiarla bakarsak aslında Lahey’de insanlığın yargılandığını söylememiz mümkündür.
Peki, duruşmaların ikinci günü olan 12 Ocak’taki duruşmada İsrail’in temsilcileri nasıl bir savunma yaptılar?
Tahmin edeceğiniz gibi Güney Afrika’nın iddialarını reddettiler. Ama yanlış anlaşılmasın, Gazze’de 23 bin insanı katletmedik demediler. Öldürdük ama sorun bakalım niye öldürdük zaviyesinden tutarsız, yetersiz ve alakasız bir savunma yaptılar.
İlk önce Güney Afrika’nın olayların tarafı olmaması nedeniyle İsrail’i dava edemeyeceğini ve bu nedenle mahkemenin yargı yetkisi olmadığını ileri sürdüler. Ancak mahkemenin Gambiya-Myanmar davasındaki kararında olduğu gibi başvurucunun soykırım eylemine taraf olması gerekmemektedir. Buna rağmen Güney Afrika İsrail’e........