Görüntülü sanatların öncüsü, sinemadır. Özellikle televizyon, sinemanın oluşturduğu dil üzerine kendini geliştirmiştir. Boynuz kulağı, çırak ustayı geçer ya işte öyle oldu. Sinema televizyona istikamet verirken 2000’li yıllarda dijitalleşmenin de etkisiyle televizyon, sinemaya yön vermeye başladı.
Bu rol değişiminin en iyi şahidi, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu-TRT’dir. TRT, 70’li yıllardan itibaren gerek edebiyat uyarlamalarını gerekse özgün kurmaca yapımlarının büyük çoğunluğunu Yeşilçam'ın ustalarına yaptırmıştır. Aşkı Memnu, Küçük Ağa gibi onlarca örnek verebiliriz.
Dijital çağda, görüntülü medyaya istikamet veren artık televizyondur. Özellikle Türk dizilerinin dünyada yankı bulmasıyla beraber “Yeşilçam” artık anılmaz olmuştur.
TRT, sinemaya vefa örneği göstererek onu iyi örnekleriyle yeniden hayatımıza soktu. TRT Sinema Müdürlüğü tarafından düzenlenen “12 Punto” senaryo ve ortak yapım destekleriyle hem sinemaya can suyu verirken hem de yerli yapımcıların dünyanın farklı ülkelerinden yapımcılarla ortak eserlere imza atmalarına fırsat tanıdı. Yani destek ayakları Türkiye’de olan “bizim çocuklar”,........