Türkiye dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aldığı bir kararla İsrail’le olan ticareti tamamen durdurdu.
Görünen o ki kriz başladığından beri belirlenmiş bir plan ve strateji çerçevesinde İsrail’le ilgili atılacak adımlar belirlenmiş. Zamanı geldiğinde de bu adımlar teker teker devreye alınıyor.
Bütün bu adımlar atılırken Türkiye’nin İsrail üzerinde maksimum baskıyı oluşturmak için doğru zamanı ve konjonktürü beklediğini söyleyebiliriz.
Zira şunu kabul edelim ki Türkiye’nin İsrail’e karşı uygulayabileceği yaptırımların etkisinin bir sınırı var.
Yani ne yapılırsa yapılsın Türkiye’nin tek taraflı olarak atacağı adımlar İsrail’e Gazze konusunda geri adım attırmak için yeterli olmayacaktır.
Bundan dolayı Türkiye’nin, atılan adımların ve yaptırımların etkisini artırmak için doğru zamanda ve doğru şekilde pozisyon alması gerekiyor.
Gelin bu tedbirleri teker teker inceleyelim. Öncelikle Türkiye’nin ilk hamlesinin daha savaşın ilk günlerinde geldiğini ve İsrail’in kurmaya çalıştığı söylem üstünlüğüne ciddi bir darbe vurduğunu söyleyebiliriz.
Hatırlayalım, savaşın ilk günlerinde akla hayale gelmedik yalanlar üzerinden İsrail Gazze’de işleyeceği soykırımı meşrulaştırmak için ciddi bir dezenformasyon kampanyası yürütüyordu.
40 bebeğin kafasının kesildiği ve kadınlara tecavüz edildiği yalanlarının........