menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye-Rusya ilişkilerinin temel dinamikleri

13 12
17.11.2025

Türkiye ile Rusya ilişkisi birkaç temel dinamik üzerine kuruludur:

Bu çerçevede Ankara’nın yaklaşımı hem “rekabet işbirliği” karışımı hem de “arabulucu/denge koruyucu” işlev ile karakterizedir.

1.1 Ukrayna Sorunu & Kırım

Türkiye, Rusya’nın 2014’teki Kırım kararını tanımamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk devletinin resmi söylemi buna dair uluslararası hukuka dayanarak “gayrı meşru” vurgusu taşımaktadır.

Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığı Türkiye için diplomatik açıdan kırmızı çizgilerdendir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı, “Kırım Tatarları” meselesi üzerinden hem kültürel/tarihi bir bağ hem de Türkiye’nin dış politikasında sorumluluk algısı üzerinden bu konuyu ön planda tutmaktadır.

Diplomatik arabuluculuk rolü: Türkiye, Rusya’nın 24.Şubat.2022 tarihinde başlattığı Özel Askeri Operasyonun ilk döneminden beri hem Kiev hem de Moskova ile iletişim kanallarını açık tutmaktadır. İstanbul’da barış görüşmeleri teklifleri, “Karadeniz Tahıl Girişimi” aracılığıyla tahıl koridoru oluşturulması, esir takasları gibi girişimler bu çabaların parçasıdır.

1.2 Suriye ve Ortadoğu

Suriye konusu, Türkiye‑Rusya ilişkilerinin en hassas sahalarından biridir. Özellikle Suriye’nin kuzeyindeki, PKK/PYD/YPG konusu, sınır güvenliği, terörle mücadele gibi konularda Ankara’nın güvenlik kaygıları Rusya ile doğrudan veya dolaylı olarak kesişmektedir.

Türkiye, Suriye’deki yeni yönetimle ilişkileri Esad iktidarının devrilmesinin yeniden tanımlamaya çalışıyor. Özellikle askeri üslerin statüsü, ülkenin yeniden inşası, göçmenlerin dönüşü gibi alanlarda hem Rusya’nın hem Şam’ın yaklaşımı bu noktada önem arz ediyor.

Rus üsleri: Lazkiye’deki Hmeymim Hava Üssü, Tartus Deniz Üssü gibi askeri yerleşkelerin devamı, Suriye yönetiminin düşmesi veya istikrar kazanması senaryolarında Türkiye için önemli parametreler olarak göze çarpıyor. Türkiye, bu üslerin durumu konusunda Suriye’deki yeni iktidarın Rusya ile yaptığı anlaşmalara saygı duyulacağını belirtmesi konusunda oldukça memnun görünüyor.

1.3 Askeri ve Güvenlik Politikaları

Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye sınırlarındaki tehdit algılarını (özellikle PKK/PYD/YPG) ve bunların Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve iç güvenliği üzerindeki etkilerini öncelikli risk unsuru olarak görmektedir. Rus Hava Kuvvetleri’nin faaliyetleri, Suriye’deki hava sahası ve sınır güvenliği meseleleri Ankara için kritik önem arz ediyor.

Türkiye, hem NATO üyesi olması hem de Rusya ile savunma sanayi alanlarındaki alışverişleri (Örneğin: S‑400 Hava Savunma Sistemleri) nedeniyle Batılı müttefikleri ile Rusya arasındaki denge politikasında baskı hissetmektedir. Bu bağlamda Türkiye’nin mevcut düzende sürdürdüğü askeri alanda bağımsızlık ve askeri kapasitesini geliştirme çabaları oldukça kritik önem arz etmektedir.

Savunma sanayi: Bayraktar TB2 İnsansız Hava Araçları gibi sistemlerin Ukrayna’ya gönderilmesi, askeri işbirliği ve teknoloji paylaşımı, Ankara’nın bölgesel güç ve teknolojik özerklik hedefine işaret etmektedir.

1.4 Ekonomi ve Enerji Politikaları

Enerji,........

© Dikgazete.com