Lûgat-ı Garîbe/Dal-Fe (çeviri 2)

Lûgat-ı Garîbe/Dal-Fe (çeviri 2)

İkinci çeviri yazısında Lûgat-ı Garîbe'deki Dal (د), Zel (ز), Sin (س), Şın (ش), Sad (ص), Tı (ط), Zı (ظ), Ayın (ع), Gayın (غ) ve Fe (ف) harfleri yer alıyor.

***

د / Dal

دالمق dalmak, bilâ mêʾzûniyyet bir şeyʾi almağa cesâret itmek, lâfa dalmak = lâkırdıya, hikâyeye tutulmak.

دالغيج dalgıc, o husûsı kendine îʿtiyâd idenlere sıfat olarak kullanılur.

دامله مق damlamak, bağteten gelmek.

داله وره dalavere, alış viriş, dalevire çevirmek = kendince olan işi becermek.

ديزغال dızgal, sakal.

دوكمه dökme, mecidiye.

ديكيز dikiz, bakmak, nazar itmek; dikkat itmek.

دراغون dıragon, züğürt.

دنك deng, terhîn olunan emâne, denge koymak = terhîn itmek.

درد derd, müteʾessir olmak, kederlenmek, derd değil, bana têʾsir itmez dimekdir.

دومان duman, beyhûde, fenâ, ʿâdî; korkak, avanak.

دمير كبى demir gibi, sıhhat-i vücûddan kinâye olarak cevâben îdâd olunur.

دمير هندى demir hindi, hasîs, hısset-i tabʿı olanlar hakkında ʿâlem olmuşdur.

دليكسز deliksiz, meydân virmeksizin, fâsılasız, müsâʿade itmeksizin, deliksiz bitirmek.

ديارى diyârî, (Rûmcadan) ikilik, iki guruş.

ز / Zel

زامكينوس zamkinos, sıvışmak, savuşmak.

زار zar, keyf, zarım kaçdı, keyfim kaçdı dimekdir.

زور zor, güç, muhâl bir maddeyi îzâhen îrâd olunur, elfâz-ı reddiyyeden mâʿdûddur.

زيپر zıpır, uzun boylılara ıtlâk olunur.

زيبك zeybek, cesûr (çalı zeybeği) gâyetle korkak olanlar.

زيبيدى zibidi, (zirzop)la müterâdifdir.

س / Sin

سلانيك selânik, korkak, cesâretsiz, onun........

© Dikgazete.com