Tokat ve Ordu gezisi

R.18.Boztepe'den Ordu

13 Temmuz 2024 Cmt Sabah 05.50’de Ankara-Çukurambar semtinde bulunan evimin önünden başladığımız Tokat ve Ordu Gezisi, 17 Temmuz 2024 Çarşamba Saat 20.15’te yine Çukurambar’daki evimin önünde son buldu.

Gezide Elmadağ, Kırıkkale, Balışeyh, Delice, Sungurlu, Alaca, Büyükkarayün ve Zile yoluyla Tokat’a geldik ve Tokat GOPÜ Konukevi’nde geceledik. Ertesi gün Kelkit vadisi, Reşadiye yanından, Bereketli, Bozçalı, Zinav Gölü, Perşembe Yaylası, Aybastı, Kabataş, Çatalpınar ve Gaga Gölü yoluyla Karataş ve Yassıtaş köylerine geldik.

Ertesi gün Gaga Gölü, Bolaman Köprüsü, Bolaman kalesi [Haznedaroğlu Konağı], Yason ve Perşembeyi görüp, teleferikle Ordu-Boztepe’ye çıktık; oradan da Bayraktutar Ailesinin Yassı-Karataş köyündeki evlerine döndük.

Ertesi gün Saat 12.00 sularında Bayraktutar ve Güven ailelerine veda ederek Korgan, Çamiçi, Niksar, Erbaba yoluyla Taşova’ya geldik ve Öğretmenevi’nda konakladık. Beş günlük gezinin son günü Boraboy Gölü’nü görüp Amasya’ya geçtik. Oradan Mecitözü yoluyla Çorum’a geldik ve oradan da Sungurlu ve Kırıkkale yoluyla Ankara’ya döndük.

Gezi, müşterek arkadaşımız Ordu-Fatsa Yassı[ca]taş adlı tarihi köyde bulunan Makine Müh. Zeki Bayraktutar Beyin vaki daveti üzerine planlandı. Gezi heyeti, Gezi Reisi, aynı zamanda Zeki Beyin üniversiteden hocası Prof. Ali Erişen, İlahiyatçı Şaban Cengiz ve bendeniz Y. Müh. Ramazan Topraklı’dan oluşuyordu.

Büyükkarayün: 1160 rakımlı köy ve Muhtar Gültekin Boral’ı “Karanbük Kışlağı ve Dündar Bey” adlı makalemi yazarken tanıdım. İlhanlı Veziri Emir Çoban, 1314 yılında Karanbük’te kışlamış ve 1343 yılında da aynı yerde Emir Eratna [Ertana], Azerbaycan hükümeti reisi Küçük Şeyh Hasan’ı yenmişti.

İşte Karanbük denilen yer, Zara-Karayün adlı köydü. Kara-Eyük adı Karanbük yazılmıştı ve şimdi buraya Karayün deniliyordu. Yün kelimesinin koyunyünü ile ilgisi yok. Eyük veya Öyük için, Sivas ve Konya gibi bazı yörelerde “yün”, Çankırı ve Yalvaç gibi bazı yerlerde ise “yük” deniyor. Yalvaç-Hüyüklü için halk arasında, Hüyük veya Eyük’ü bulunan anlamına “Yüklü” deriz. Bu gezi dolayısıyla Gültekin Boral’ı ziyaret ettik ve çayını içtik. Boral ile Boraboy adının ilişkisi olabilir [R.1].

Tokat: Türk Tarih Kurumu [TTK] eski başkanı Prof. Birol Çetin hocanın, bendenize olan Tokat daveti üzerine de Tokat yoluyla Ordu’ya gidecektik. Birol Beyin Ankara’da işi çıktığı için, ona Tokat’ın değerli evladı Hasan Erdem bey vekâletle bize rehberlik etti. Hasan Erdem, Tokat ve yöresinin tarih ve kültürü üzerinde çalışmaları olan değerli bir tarih ve kültür adamı; “Tarihe Gönül Verenler” projesi kapsamında TTK tarafından videoya alındı. Hasan Bey bize Tokat Şehir Müzesi, Yağıbasan Medresesi, Tokat Mevlevihanesi ve Sulusokak’ı gezdirdi.

Akşam yemeğinde Saklıbahçe’de Tokat kebabını tattıktan sonra da Yüksekkahve’de kahve ikram etti. Yüksekkahve, İttihat Terakki Teşkilatınca Tokat-İttihat Kulübü, bilâhare de Müdafaayı Hukuk Cemiyeti, Kuvayı Milliye ve Karakol Teşkilatları tarafından kullanılmış. Atatürk, Fevzi Çakmak, Menderes ve daha birçok tarihî şahsiyet parti binası olarak da kullanılan Yüksekkahve’de halka hitap etmişler.

Latin harflerine geçince dönemin akılsız yöneticisi Saat Kulesindeki Osmanlıca kitabeyi kazıtmış. Benzer şekilde 1931 yılında Şarkîkaraağaç Şeh Menteş ile Yalvaç Şeyh Emir Ahmet türbeleri ve 1936’da da Şarkîkaraağaç Hatip Mescidini yıktırmışlardı Tokat ve çevresi için bir şeyler söylemek yerine, “Tarihe Gönül Verenler- Hasan Erdem” videosunu tavsiye ediyorum. Şu kadar ki, önceleri Kastamonu’yu bilirdim; ancak bir Selçuklu şehri olarak Tokat’ın Kastamonu’dan kat be kat üstün olduğunu gördüm. [R.2-7].

Kelkit Vadisi: Fatsa-Meşebükü köyünden dostum Mali Müşavir Mahmut Karaduman Beyin tavsiyesi üzerine, Kelkit vadisine inerken Seyirlik’ten vadiyi temaşa ettik [R.8].

Şimdi İstanbul-Erzurum yolu, bu vadiden geçmektedir. Ama 1071 yılında Romen Diyojen, Gebze-Eskihisar, Hersek, İznik Gölü’nün batı ucu, İnegöl, Bozüyük, Eskişehir, Afyon, Kemer Boğazı, Beyşehir, Bozkır-Akise, Güneysınır, Karaman, Ereğli, Niğde, Pınarbaşı, Sivas, Gümüşhane ve Erzurum yoluyla Malazgirt üzerine yürümüştü.

Vadi tabanına indiğimizde rakım 310’u gösteriyordu. Niksar’ı Ordu dönüşü görmek niyetiyle şarka ve........

© Dikgazete.com