Har.1: Küçük Arzava, Küçük Firikya, Firikya Epiktetos, Yukarı Memleket, Yukarı Firikya, Kutsal Firikya, Dağlık (Paroreios: Kuhistan: Quistan) Firikya, Asya Eyaleti ve Hexapolis bölgeleri ile Kelene, Neutroja, Efes, Uluborlu (Amorion), Yalvaç (Antakya, Filâdelfiya), Eğirdir (Lâdik) ve Enevre (Anaboura) kentleri.
Makalenin amacı, tarihimize mühim katkılar veren Merhum M. Halil Yinanç Hocayı ölümünün 62. Sene-i devriyesinde, TTK tarafından 2013’te yayımlanan Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri adlı eserinin 1. Cildi üzerinden anmaktır.
Onun eserinin en mühim özelliği, bana göre her olayın sonuna olayın tarihini yazmasıdır.
Res. M. Halil Yinanç
Merhum İbrahim Mükrimin Halil Yinanç, 21 Aralık 2023 Perşembe günü TTK tarafından anıldı. Programa göre oturumu Prof. Süleyman Özbek yönetecekti. Konuşmacılar TDVİA’ndeki Mükrimin Halil Yinanç maddesini yazan Prof. Fahameddin Başar, Hamidili’nden hemşerim Prof. İlhan Erdem ve merhumun hemşerisi Prof. İlyas Gökhan idi. Çok arzu etmeme rağmen Ankara dışına çıkmak mecburiyetinde kaldığım için toplantıya katılamadım.
Merhuma ait Türkiye Tarihi, Selçuklular Devri, 1. Cilt, 2013 Ankara adlı kitabın ilk sayfasına “yayınlanmasını dört gözle beklediğim bu eseri 2 Ağu. 2013 tarihinde TTK’ndan satın aldım” diye bir tarih atmışım. P indirimle 15.00 TL ödediğim kitabı merhum Hocanın yeğeni merhum Prof. Dr. Refet Yinanç yayına hazırlamıştı.
Tarih çalışmalarında en zorlandığım şey olayların tarihidir. Bizans tarihçisi ekseriyetle tarih yazmaz. İşte o an imdadıma merhum Hoca yetişir; olayın sonunda Hicrî ve Milâdî tarih koyar. O, 22 Aralık 1961’de öldüğünde, Afyon Lisesi 2 Fen’de Tarzan Mehmet namlı Mehmet Hayri Özyar’dan Tozlakan (Miryokefalon) harbini dinliyor olmalıyım (!) Refet Beyle 27-30 Eylül 2010 tarihlerindeki Kayseri Selçuklu Bilgitoyu’nda tanıştım. Miryokefalon için merhum Hocanın ne yazdığını merak ediyordum. Refet Hoca beni evine davet etti; notlar arasında benim aradığım kısım yoktu. Benim aradığım, kayıp iki formada imiş. Merhum Refet Bey, sonra bu iki formayı sahaflarda buldu ve o günün parasıyla altı (6) bin liraya satın aldı. Her iki Yinanç’ın da ruhları şad olsun.
"Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir hâl alır” (Mustafa Kemal Atatürk).
Asgari 70 yıl önce yazılmış olan Yinanç’ın eserinden bazı alıntılarla O’nu, tarihimize yaptığı mühim katkıları ve bazı hatalarıyla anmak istiyorum:
-Ord. Prof. M. Halil Yinanç
1. Bursa-İznik 1080’de fethedildi (s.88). Tarihçi, bu doğru tarihi hâlâ kabul edemedi. Hem Merhum, hem bütün tarihçiler 1075’de fethedilen İznik’in Senirkent-İlegüp (Uluğbey) olduğunu bilmiyorlar. Remsi (Ramsay), ikinci bir İznik’in farkındadır, ama O, bu İznik’i yanlış olarak Manisa-Alaşehir’in güneyine yerleştirmiştir.
2. İmparator Antalya’ya geldi; orada bir müddet kaldı ve sonra Pasköza Gölü’ndeki adaları zapetti (s.260, 1142/ 537). Yinanç hariç tarihçi, Pasköza (Pusguse/Pazgusi) için Beyşehir Gölü dedi. O ise doğru olarak Eğirdir. Rica etsem, TTK, ünlü tarihçi........