Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan’a açık mektup

Sizi, Prof. Dr. Feridun Emecen ile yaptığınız “Osmanlı imparatorluğunun kökleri” adlı “Teke Tek” programda dinledim. Feridun Bey, 25.03.2015 tarihinde Üsküdar’daki odasında bana İlk Osmanlılar ile Yavuz Sultan Selim adlı iki kitabını imzalayarak hediye etmişti. O günden beri kendisine yazdığım makalelerimi mail adresine gönderirim, ama maalesef bir kez olsun dönmedi. Amerikalı John Haldon döndü, onunla yazıştım, ama o dönmedi.

Malûm, “Her yeni bulgu, belge ve kanıt tarih bilgimizi değiştirebilir” denir, ama bizde kimse bu kurala uymaz ve eski bildiği üzere yazmaya ve konuşmaya devam eder. “Yaklaşık beş asır önce Eğirdir Gölü iki parçaydı ve iki göl arasında suları kuzeyden güneye veya Hoyran’dan Eğirdir’e doğru akan, tarih boyunca birçok farklı isimle anılan suyu bol, derin bir ırmak vardı” deriz, ama kimse kulak asmaz. Ünlü Selçuklu tarihçisi Osman Turan’ın, “Menderes geçidi, Menderes hâvalisi, Menderes nehri, Menderes havzası, Menderes vâdisi” gibi, tam 28 yerde zikrettiği Menderes’in, Büyük ve Küçük Menderes ile hiçbir ilgisi yoktur. Onun zikrettiği Menderes, iki göl arasındaki ırmaktır. Işın Demirkent Orta Menderes der (Niketas Khoniates, 2004: 655). Bu husus Pîrî Reis [Har.1], Kâtip Çelebi [Har.2] haritalarında çok açık görülmektedir. Göldeki değişim Har.3’te Batimetrik haritaya göre verilmiştir.

Har.1. Pîrî Reis [öl.1553]. Eğirdir Gölü ve göle kuzeyden dökülen ırmak.

Har.2. Kâtip Çelebi [1609-1657]. Bu haritanın üstü güneydir.

Har.3. Eğirdir ve Hoyran göllerindeki değişim.

Har.4: Göl altındaki kentler, 17 Ey. 1176 Miryokefalon harp alanı, 2-3 May. 1190 Frederik.

Tarihçi, bu değişimi ve dolayısıyla........

© Dikgazete.com