Miryokefalon harbinin yeri savaşları
Har.3: Kâtip Çelebi [1609-57]. Burdur, Eğirdir, Kıreli, Beyşehir ve Seydişehir [Karaviran veya Suğla] gölleri. Açıklama: Kâtip Çelebi haritasının üstü güney gösterir.
Bu makalenin amacı, 1890’dan beri tam 135 yıldır yeri tesbit edilemeyen Miryokefalon harbinin yeri hakkındaki muhtelif iddiaları vererek, harbin gerçek yerine işaret etmektir. Malûm olduğu gibi Miryokefalon harbi, azami dört saat sürmüşken, ne acıdır ki, “Miryokefalon harbinin yeri savaşları”, tam 81 yıldır sürmektedir. Miryokefalon harbi, 17 Eylül 1176 Cuma günü Saat 14.00 sularında başlamış, 18.00 sularında da Türkler’in zaferiyle neticelenmiştir. 1890’da Anadolu’nun Tarihî Coğrafyası adlı bir kitap yazan W.M. Ramsay, Manuel’in yenildiği geçit için, s.130’da Uluborlu’nun şarkı ve bir günlük yürüyüş mesafesindeki “Ginglarion veya Chateau Cingulaire”, ama s.136’da da Homa-Düzbel’den aşağı inen Kızılören Değirmen Boğazı için Khoniates’in Myriokephalon müstahkemiyle korunan Τξυβρίτξή Boğazı dedi. W. Tomaschek, harp, Türk toprağında yapıldı diyerek itiraz etti. Bunun üzerine 1897’de Ramsay, Türk toprağındaki Hoyran Gölü ile Kumdanlı arasında iki tarafı sarp bir geçit dedi. 1911 Ahmet Hilmi Eğirdir’in kuzeyi, 1944 Dirimtekin Homa Düzbel, 1971 O. Turan Kumdanlı, Kafesoğlu Denizli civarı Hoyran Gölü yakını dar ve sarp Myriokephalon vâdisi. 1976 Eickhoff Kumdanlı- Kırkbaş; 1977 Öztuna Eğirdir Gölü’nün az kuzeyi, 1983 Kemal Turfan ilk kez Kûfi vâdisi, 1984 Çay Karamıkbeli ile Kumdanlı- Kırkbaş arası; 1990 Umar, 2001 Ceylan-Eskikurt, 2003’de Koca, Kûfi vâdisi dediler. Bir arşiv belgesindeki Yenice Köyü Köprüsü’nün Kemer Boğazı’nda göl altında kaldığını gören Topraklı, “Kumdanlı bölgesini iddia eden Ramsay, Turan, Eickhoff vs. tarihçi, Eğirdir Gölü’nün 1176’da iki parça olduğunu, Anayol’un [Kıral Yolu] bu köprüden geçtiğini bilselerdi Kumdanlı’yı iddia etmezlerdi” diye, 2008/2010’da Kemer Boğazı’nı iddia etti. Öztuna, 18.09.2010’da Türkiye Gazetesi’nde “Miryokefalon, Eğirdir Gölü’nün az kuzeyindedir; tam yeri hakkında bu yörenin insanı Y. Müh. Ramazan Topraklı bir kitap yayınladı: M. Savaşı, Ankara 2010” dedi. Bundan sonra iş çığırından çıktı; herkes bir yer iddia etmeye başladı. 2014 Bakır Uluborlu Popa Boğazı, 2001’den beri Kûfi diyen Ceylan-Eskikurt, 2015’te Bağırsakdere Boğazı, 2017 Tokalı Kapızı diyen Kayapınar 2018 Kûfi; 2018 Bağırsakdere diyen Kesik, 2022 Kûfi demeye başladılar. Bu iddialar makalede kaynaklarla karşılaştırılıp bir sonuca varılacaktır.
Açar Kelimeler: Miryokefalon, Göller Bölgesi, Isparta, Coğrafî Değişim, Kumdanlı, Kemer Boğazı, Roma-Selçuklu Sınırı, Lampe, Kelainai, Orta Menderes, Soublaion, Tzybritze, Sybrize, Cybrilcymani
Miryokefalon harbinin yeri için bugüne kadar ileri sürülen iddialar tarih sırasına göre şöyledir: 1- 1890, 1944 Homa-Düzbel, 2- 1895 Devrent Çam geçidi, 3- 1897, 1971, 1976, 2014 Kumdanlı ve çevresi, 4- 1911 Eğirdir’in kuzeyi, 5- 1937 Çardak geçidi. 6- 1972 Denizli civarı Hoyran Gölü yakını dar ve sarp Myriokephalon vâdisi. 7- 1974 Gelendost ovası, 8- 1977 [eski] Eğirdir Gölünün az kuzeyi, 9- 1983, 1990, 2001, 2003, 2022 Kûfi Boğazı, 10- 1984 Karamıkbeli ile Kumdanlı arası. 11- 2008 Kemer Boğazı- Yenicesivrisi, 12- 2014 Popa Boğazı, 13- 2015 Bağırsakdere Boğazı, 14- 2017 Homa Tokalı Kapızı.
Bunlardan savunanı kalmadığı için Devrent Çam ve Çardak geçidi ile Gelendost ovası ve Tokalı kapızını hariç tutarsak diğer iddiaları: 1- Düzbel-Kızılören Değirmen Bğ., 2- Kumdanlı çevresi, 3- Eğirdir’in kuzeyi, eski Eğirdir Gölü’nün az kuzeyi, Denizli civarı Hoyran Gölü yakını dar ve sarp Miryokefalon vâdisi ve Yenicesivrisi, 4- Kûfi Bğ., 5-Popa Bğ., ve 6- Bağırsakdere Bğ., gibi altı kümede toplayabiliriz. Şimdi bütün savaş, bu altı küme arasında cereyan etmektedir. Altı küme içinde de Kûfi vâdisini, Denizli BB ile Pamukkale ve Kocatepe üniversiteleri; Bağırsakdere’yi Konya BB ve Konya üniversiteleri canhıraş savunurken, Isparta Belediyesi Yenicesivrisi’ni lütfen savunmaktadır. Bilmiyorsan sus ilkesine göre SDÜ sessizliğini korurken, SDÜ Tarih Bölümünden iki cılız sesle: Prof. Karaca Kumdanlı’yı; Doç. Bakır ise, Uluborlu’nun 5 km garbındaki Popa Boğazı’nı savunmaktadırlar.
Bu savaşta iki taraf var: 1- Tomaschek, Ramsay, O. Turan, A. Sevim, E. Merçil ve Ekkehard Eickhoff ki, bunlara A. Çay da dâhildir. Bunlar, coğrafî değişimi ve Anayol’un Kemer Boğazı’ndan geçtiğini bilmedikleri için mecburiyetten Kumdanlı [doğrusu Kundanlı] bölgesini, yâni hududun Türk tarafını savunmuşlardır. Haddini ve sınırını bilen R. Topraklı, bunların iddiasını değişen coğrafyanın ışığında, Anayol, Kemer Boğazı, Yenice Derbendi ve Yenicesivrisi’ne uygulamaktan öte bir iş yapmamıştır. A. Hilmi ve Yılmaz Öztuna’da tam olarak Kemer Boğazı’na işaret etmişlerdir. 2- Diğerleri. Bunlar, tarihî coğrafyadan bihaber, haddini, sınırını bilmeyen; Tomaschek, Ramsay, Turan ve Eickhoff’a karşı çıkma cesareti gösterebilen okumaz, ama yazan takım. Tomaschek, Ramsay ve Osman Turan gibi hakemlerin olmadığı bir yerde, bunlarla tartışmak da beyhudedir. Onun için ileride yapılacak olan bir Çalıştay’da behemehâl, konuya sahip, asgari iki yabancı Bizans uzmanı bulunmalıdır.
Bugün için Eğirdir Gölü denilen göl, 1530 tarihli defterlere göre Eğirdir ve Hoyran olmak üzere iki ayrı göldü ve iki göl arasında suları Hoyran’dan Eğirdir’e [kuzeyden güneye] doğru akan, ağzı kaynağına yakın [seyri kısa], derin, suyu bol bir ırmak vardı. Sardes’ten gelen Anayol [Kıral Yolu], bu ırmağı Kemer Boğazı’nda Yeñice-köyü köprüsünden geçerek Susa’ya gidiyordu. Köprü şarkında 1568 tarihli, Eğirdir Yörüklerinden Celâlî Karamanlısı 14 kişi tarafından onarılan Afşar kz., Yeñice Derbendi vardı. 1501 tarihli bir deftere göre, Afşar kz., Maziye [Marsia] karyesi, Firigos Boğazı’nda 500 [akçe] gemi hâsılı vardı. Beyşehir Gölü de, Kıreli ve Beyşehir gibi iki ayrı göldü. Pîrî Reis ve Kâtip Çelebi haritaları, coğrafî değişimi tasdik ediyorlardı. Firigos Boğazı, Kemer Boğazı idi [bk. Har.2, Har.3].
Manuel, 1143 Baharında Adana’dan İstanbul’a dönerken, Menderes’in kaynakları, Hoyran Gölü ve Miryokefalon şöyle kaydedilir: “Manuel, Menderes kaynağında kurulmuş ordugâha geldi. Orada kayalardan ve dağ eteklerinden, sanki onbinlerce ağızdan fışkırıyormuş gibi çıkan sular çevreye yayılır, önce bir gölde biriktikten sonra kendine derin bir yatak açarak ilerler, nihayet bir nehir olur” (Kinnamos, 2001: 52). 21.12.2010’da vefat eden İTÜ’den arkadaşım Tanas’a [A. Efthimiadis], bu kaydı gönderdim ve Miryokefalon’u sordum: “Miryokefalon, coğrafyaya ait bir isimdir; insan başıyla ilgisi yoktur; zira artikeli yoktur. Her kafada bir ağız bulunduğunu kale alırsak -onbinlerce ağızdan fışkırıyormuş gibi çıkan suların bulunduğu bölge- için Miryokefalon denilmiş olabilir” dedi. Buna........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein